2 Nisan 2009 Perşembe

Meme kanseri ile ilgili soru ve cevaplar

Hastalığa ilişkin sorular

Tedaviye ilişkin sorular

Tedaviye bağlı yan etkilerle baş etmeye ilişkin sorular

Hastalığa ilişkin sorular

Selamlar

49 yaşındayım infiltratif duktal karsinoma teşhisi kondu. Bulunan kitle 8x7 mm boyutunda , 29.09.2006 da biyopsi alındı. Ameliyat için Bursa Üniversitesi Meme Cerrahisi 21.11.2006 tarihini verdi. Endişem biyopsi sırasında , kanserli hücrenin başka hücrelere taşınmış olma riski var mı ? Biyopsi sonrası iki haftadan fazla beklenmeyeceğini duydum. Cerrahi müdahalenin bu kadar ertelenmesinin gelecekte bende yaratacağı risk nedir ? Teşekkürler.

Z. A.

Sayın Z. hanım,

Tanı koyulduktan sonra en erken tarihte ameliyat olmanız en doğrusu. Biyopsi nedeniyle yayılımın neden olmadığını söyleyebilirim.

Geçmiş olsun saygılarımla

Prof.Dr. Adnan Aydıner

Hocam saygılar,

Ben M.E. Anneme meme kanseri teşhisi kondu. Bu arada internette sitenizi buldum.

Annem 54 yaşında. Tedavisi GATA’da devam ediyor. Doktoru Prof. Dr. Orhan Türken. Doktorumuz annemin son safhada olduğunu söyledi. Kemoterapiye başladık. Ciğerlerde daha küçük seviyede metastaz gözlendi. Kemik sintigrafisi sonuçlarından da kemiklerde yayıldığı görülüyor. Doktorumuz çok ta umut verici konuşmadı. Bu aşamada siz neler söyleyebilirsiniz hocam. Neler yapılabilir? Alternatif bir şeyler yapabilir miyim?

Saygılarımla

M. E.

Sn. M.E.,

Geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Hastanıza kemoterapi uygulamasına devam edilmesini öneririm. Meme kanserinde kemoterapi çok etkili olabilmektedir. Tüm standart tedavi seçenekleri tükenirse diğer yöntemleri araştırabilirsiniz. Ancak alternatif tedavi yöntemler hastanın yaşam süresini uzatmamaktadır.


Sayın Hocam,

benim 1,5 sene önce göğüs kanseri teşhisi ile göğsümün biri alındı. 3 tane lenf bezine sıçrama olduğundan dolayı lenf bezlerim çıkartıldı. Doktorlar cinsinin kötü olduğunu söylediler. 6 kür kemoterapi ve radyoterapi aldım. Şu anda 3 ayda bir kontrollere gidiyorum. Ben yayılma riskini öğremek istiyorum.Yüzde kaç yayılma riski var? Bu konudaki endişemi gidermeme yardımcı olursanız size minnettar olurum.

Saygılarımla Aynur Kılıç


Sayın Aynur Kılıç,

Bu hastalığın seyrinin nasıl olacağını belirlemek için hastanın yaşı, tümörün büyüklüğü, gradı ve reseptörlerin durumunun bilinmesi önemlidir. Ancak genel olarak yanıtlayacak olursam %30 civarındadır. Ancak bu hastadan hastaya değişir daha düşük veya daha yüksek olabilir. Kontrollerinizi düzenli olarak gitmeyi ihmal etmeyiniz.


Sayın hocam,

teyzem meme kanseriydi ve opere ca t1 bütün hormanları negatif çıktı, 6 kür kemoterapi aldı. Hiçbir organına ve koltuk altına sıçrama olmamış. Şansı nedir?

Hasret


Sayın Hasret hanım hastanızın kurtulma şansı yaklaşık %90 civarındadır.


Sayın hocam,

benim çok küçük yaşlardan beri göğüs uçlarım kabuk kabuk olur ve kopar. Herhangi kaşıntı veya kanama olmadı. İki doğum yaptım ve emzirdim. Şimdi 42 yaşındayım. Halen böyle sarımtrak bir kabuk oluyor, kopuyor, krem sürünce zaman zaman geçse de endişeleniyorum. Meme kanserine sebebiyet verebileceğini duydum. Ne önerirsiniz?

Saygılarımla Kardelen


Sayın Kardelen hanım,

Akıntı olmadan bu tip değişikliklerde “dermatit” olasılığı yüksektir (özellikle iki taraflı olanlarda). Ancak dermatolog (deri hastalıkları uzmanı) tarafından değerlendirilmesi gerekir. Tedaviye rağmen geçmeyen bu tip kabuklanma veya yaralarda meme başında Paget hastalığı denilen bir hastalık olabilir. Bunun mutlaka cerrahi olarak tedavisi gerekir. En kısa zamanda kendinizi muayene ettiriniz. Yılda bir mamografi yaptırmanız gerekmektedir.


Sayın hocam,

benim sağ göğsümde 1 adet kitle lezyonu saptanmıştı. Aynı zamanda koltuk altımda sürekli elime gelen bir kitleyi yıllardan beri fark ediyordum.Sonuçta kitleyi biyopsiye gönderdik. Fibroadenom denildi. Acaba fibroadenomlarda koltuk altında da kitle olma ihtimali var mı? Yoksa benim rahatsızlığım kanser olabilir mi?

Necla

Fibroadenomlarda koltuk altında kitle beklenmez. Koltuk altınızdaki kitlenin kansere bağlı olduğunu sanmıyorum (yıllardan beri olması nedeni ile). Ancak koltuk altınızda kitle olması normal bir bulgu değildir. Mutlaka muayene olmanız ve gerekirse ultrasonografi veya daha ileri tetkikler yaptırmanız gerekir.

Ben 68 yaşında ev hanımıyım. 1991 yılında meme kanseri oldum. Bir çarpma sonucu sağ göğüsümde oluşan kitleyi kendi kontrolümde buldum. Ameliyat oldum. Sağ memem alındı. Kemoterapi ve ışın tedavisi gördüm. Kontrollerimi yaptırdım. Tam her şeyi unutmuşken karnımda oluşan gaz beni rahatsız etmeye başladı ve kolonda kitle tespit edildi. Erken teşhis ile bu hastalığın iyileşme şansının %99 olduğu söyleniyor. Başarılı bir ameliyat sonucunda barsağımdan 50 cm ve beraberinde dalağım alındı. İlk 3 kürü zor geçen 6 kür kemoterapi sonucu şimdilik kanseri 2 kez yenmeyi başardım. Hayatımı normal insanlar gibi devam ettiriyor ve her işimi kendim yapabiliyorum. Durumum hakkında bilgi verirseniz sevinirim?

Gülkan Koç

Meme kanserinden kurtulmuşsun. Kolon kanserinin çok erken teşhis edildiği anlaşılıyor. Kolon kanserinde hastaların büyük bir kısmı bu hastalıktan kurtulmaktadır. Endişe etmeyiniz. Kontrollerinizi ihmal etmeyiniz. Jinekolojik muayeneleriniz de son derece önem taşımakta. Birinci derece akrabalarınızın da gerekli taramaları yaptırmaları gerekmekte. Bu konuda onkoloğunuzla görüşünüz.


Sayın hocam,

Ben 5 ay önce meme kanseri (invasif duktal karsinom) ameliyatı oldum c erb2 pozitif çıkmıştı. Östrojen ve progesteron pozitifti (zayıf), Yumurtalık tümörü ile ilgili markır (CA 125) yüksek çıktı. Ultrason önerir misiniz veya biyopsi gerekir mi? 10 yıldan fazla doğum kontrol hapı kullandım. 4 aydır kullanmıyorum. Bunun etkisi olabilir mi? İki doğum yaptım, ikisini de emzirdim. Yaşım 38.

Meme kanseri olan kadınlarda yumurtalık kanseri riski artmaktadır. Bu nedenle jinekolojik muayene çok önem taşımaktadır. Sadece tümör markırının yüksek olması her hangi bir tanıya götürmez. Ancak jinekolojik muayenede ve ultrasonografide yumurtalıkta kuşkulu kitle bulgusunda yumurtalıkların patolojik olarak değerlendirilmesi gerekebilir. Doğum kontrol hapının tümör markırında önemli düzeyde bir etkisi yoktur. Bu nedenle muayene ve tetkik sonucuna göre ne yapılması gerektiğine karar verilebilir.

Sayın Hocam,

Ben 30 yaşında bir kadınım. Birkaç aydır mememi sıkınca süte benzer sıvı gelmekte. Ancak mememde kitle yok. Ne yapmalıyım?

Gül Gezer

Sayın Gül hanım,

Meme akıntısı olan fakat kitle saptanmayan kadınlarda sıvı akıntısının karekteri önemlidir. Eğer akıntı her iki memeden ise ve süte benziyor ise, gebelik veya endokrin nedenli olabilir. Kendiliğinden olmayan (sıkma ile oluşan), birçok kanaldan olan akıntıda 40 yaş altındaki kişilerde takip önerilir (gebelik veya endokrin neden yok ise), kişinin memesini sıkmaması gerekir. Ancak kendiliğinden akıntı gelirse ileri tetkik gerektirir. Endişe uyandıracak akıntı ise sürekli devam eden, kendiliğinden olan, tek meme başı kanalından olan, özellikle berrak veya hafif bulanık görünümdeki akıntılardır. Mamografi/ultrasonografi sonucuna göre gerekli işlemler yapılır, akıntının laboratuarda değerlendirilmesi yapılablir. Elde edile sonuçlar biyopsi yapılmasını gerekli kılabilir.


Sayın hocam,

Ben 4.5 yıl önce meme kanseri nedeni ile ameliyat oldum. Memem korundu. Ameliyat sonrası 4 defa kemoterapi verildi, ışın tedavisi yapıldı ve tamoksifen kullanıyorum. Aynı memede başka bir bölgede 1 cm büyüklüğünde bir tümör çıktı. Biyopside kanser dediler. Bu yeni bir tümör mü, yoksa eski tümörün tekrarlaması mı?

Kamuran Yiğit

Sayın Kamuran hanım. Söylediğiniz her iki olasılık ta mümkün. Başlangıçtaki tümörünüzün karakteri, çevre dokudaki özellikler ve patologun yorumu önem taşımakta. Genel olarak, farklı meme bölgesinde özellikle 4 yıldan sonra çıkan tümörler yeni bir tümör olarak kabul edilir ve bu yönde tedavi planlanır.


Meme kanseri olan bir kadında gebelik hastayı ve çocuğu ne şekilde ettkiler? Meme kanseri iken hamile olan kadında kanserin çocuğa sıçrama olasılığı var mıdır?

Aylin Büge

Sayın Aylin hanım,

Meme kanseri, gebe olan veya yeni doğum yapmış kadında saptanabilir. En sık 32-38 yaşlar arasında görülür ve 3000 gebelikten bir tanesinde meme kanseri oluşur. Gebelik veya emzirme sırasında meme kanseri tanısı koymak zor olabilir. Çünkü normal gebelikte de memeler büyüktür, hassas olabilir. Bu nedenle genellikle gebelik sırasındaki meme kanseri tanısı gecikir. Gebe olan kadınların memelerini kontrol etmeleri gerekir. Bu dönemde hekimlerin de meme muayenelerini yapmaları gerekir. Kuşkulu bir durum saptandığında meme ultrasonografisi (ses dalgaları gönderilerek yapılan incelemedir, fetusa zararı yoktur) yapılmalıdır. Mamografi bazı vakalarda gerekebilir. Fetus için düşük düzeyde bir risk ile yapılabilir. Ancak gebelerde memede anormallik olmasına karşılık mammografinin normal bulunabileceği unutulmamalıdır. Yapılan değerlendirmelerde kuşkulu bulunan bölgeden hücreler veya doku alınarak (biyopsi) mikroskop altında incelenir. Kanser tanısı konulur ise hastanın durumuna göre tedavi planlanır. Meme kanseri olan gebe bir kadında gebeliği sonlandırmak hastalığın seyrini değiştirmez. Karar kanserin yayılım derecesine, fetusun ayına, annenin kurtulma şansına göre verilir. Fetusun ilk üç ayında ilaç tedavisi veya ışın tedavisi uygulanmaz. 3 aydan sonra her hastaya göre tedavi planı yapılır. Gebeliğin hiç bir döneminde tamoksifen verilmez. Meme cerrahisi ise her dönemde yapılabilir. Emziren annelerin kemoterapi almaları uygun değildir. Meme kanseri bebeği etkilemez, bebeğe anne karnında iken kanser yayılımı olmaz. Daha önce meme kanseri olan kadınlarda ise gebe kalınması için genellikle 2 yıl beklenmesi önerilir. Çünkü hastalığın en fazla tekrarladığı dönem ilk iki yıldır. Tamoksifen kullanılırken gebelik şansı artmaktadır. Gebe kalındığı ve devamına karar verildiği takdirde tamoksifen kesilir.


Gebelik meme kanseri riskini etkiler mi? Düşük yapmak veya kürtaj yaptırmak meme kanseri riskini arttırır mı?

Şenay Gür

Sayın Şenay hanım,

Bugünkü bilgilerimize göre düşük yapmak veya kürtaj yaptırmak meme kanseri riskine etki etmemektedir. İlk doğumun genç yaşta olması yaşam boyu meme kanseri riskini azaltmaktadır. Doğurulan çocuk sayısının artması da riski azaltır. Uzun süre emzirmek meme kanseri riskinde düşük düzeyde de olsa azalmaya neden olur. Gebeliğe bağlı tansiyon yüksekliği meme kanseri riskini azaltmaktadır.


Sayın Prof Dr Adnan Aydıner

Ben 43 yaşında adet görmekte olan bir kadındım. Ocak 2004 de meme kanseri tanısı ile ameliyat oldum. Tümör 2 cm, invaziv lobüler karsinom-klasik tip, grad II, progesteron reseptörü % 30 pozitif, östrojen reseptörü % 10 un altında pozitif. Sentinal lenf nodu biyopsisi negatif. Sonuç: T1N0 tümörüm var. Dört kez kemoterapi aldım daha sonra radyoterapi yapıldı. Kemoterapi ile sırasında 3.5 ay adetim kesildi. Benim riskim nedir? Hastalığım konusunda aydınlatma yapmanızı rica ederim.

Mevlüde Gül

Sayın Mevlüde hanım,

Siz tekrarlama yönünden oldukça düşük bir risk taşımaktasınız. Sizin bu hastalıktan kurtulma şansınız yapılan tedaviler ile yaklaşık % 90 dır. Takiplerinizi ihmal etmeden yaptırmalısınız. Özellikle tamoksifen de kullanmanız nedeni ile düzenli jinekolojik muayenelerinizi de yaptırın. Endişe etmeyin, beslenmenize dikkat edin. Alkol ve sigara tüketiminden kaçının, kilo almamaya çalışın, beslenmenizde katı yağ kullanmayın, düzenli egzersiz yapın. Stres ve gerginliklerden uzak durmaya çalışın.


Sayın Prof Dr Adnan Aydıner,

Kız kardeşim 1997 yılında, ben 2000 yılında meme kanseri oldum. Benim tümör reseptörlerim pozitif bulundu. Altı kez kemoterapi aldım, daha sonra tamoksifen başlandı, adetlerimin kesilmesi için iğne verildi. İğne 2 yıl sonra kesildi. Halen tamoksifen kullanıyorum. Hastalık tekrarlayacak diye endişeleniyorum. Durumum hakkında bilgi verebilir misiniz ?

Gülcan Arslan

Size son derece etkili bir tedavi protokolü uygulanmış. Bu tedaviler ile hastalığınızın tekrarlama riski yaklaşık % 30 civarında azalmakta. Hastalığın en sık tekrarlama olasılığı olan ilk üç yılı geçirmiş bulunuyorsunuz. Bundan sonra risk çok düşmektedir. Kardeşinizde 36 yaşında meme kanseri tanısı koyulmuş olması aile riski yönünden önemli. Bu durumlarda meme takibi ile birlikte jinekolojik takip daha fazla önem taşımakta. Sizin durumunuzda 6 ayda bir jinekolojik muayene yapılması gerekmektedir. Her muayenede yumurtalık kanseri taraması için kanda CA 125 düzeyine bakılması önerilmektedir (bu kan tetkiki kalıtsal aile riski olan kişilerde istenmektedir, kalıtsal aile riskinin ne demek olduğunu daha önceki yazılarda ayrıntılı anlatmıştım, bu bilgilere www.adnanaydiner.com adresinden ulaşabilirsiniz). Yılda bir mamografi yaptırmalısınız ve meme kontrollerinizi ihmal etmemelisiniz.

Sayın Hocam,

Benim iki memem arasında 4.5 cmlik bir kitle alındı. Sonuç liposarkom geldi. Bir süre sonra aynı yerde tekrarladı. Bu tümör memeden mi gelişti? Şimdi ne yapılması gerekiyor?

Ferit Demirşan

Sayın Ferit bey,

Bu tümör yağ dokusundan ortaya çıkan bir tümördür. Tanı sırasında tümörün bulunduğu bölgenin filmi ve akciğer tomografisi istenmelidir. Tedavisinde ameliyatla çıkarılması gerekir. Tekrarlama durumunda cerrahi tedavi açısından hasta değerlendirilir, bu mümkünse ameliyat yapılır. Aksi takdirde kemoterapi başlanır. Vücudun başka bölgelerine yayılmada da kemoterapi uygulanabilir. Kemoterapiye duyarlı bir tümör değildir. Ancak bazı hastalar yarar görebilir. Tekrarlamayı önlemek için ameliyatla sınırlar geniş olarak tümörsüz çıkarılmış olmalıdır. Hastanın durumuna göre yayılmış hastalıkta da ameliyat önemli bir tedavi seçeneğidir. Örneğin akciğere yayılmış tümörde akciğerdeki tümörlerin çıkarılmasından hastalar yararlanabilir.


Sayın hocam,

Önce uzun süredir Star gazetesi vasıtlası ile kanser hakkında bizi bilgilendirdiğiniz için size ve star gazetesi çalışanlarına teşekkür ediyorum. Ben 34 yaşındayım ve uzun bir süredir arada sırada meme ucumdan süte benzer bir akıntı oluyor. Bu normal bir durum mudur, yoksa bu şikayetin meme kanseri ile ilgisi olabilir mi?

Hilal Genç

Sayın Hilal hanım,

Aslında normalde doğum yapmadıysanız ve bebek emzirmiyorsanız meme ucundan süte benzeri bir akıntı gelmemelidir. Bu sorun meme kanserinden çok hormonal dengedeki değişikliklere bağlı olabilir. Bu nedenle memedeki akıntının nedenini belirlemek için bu konuda uzmanlaşan bir hekime (onkoloji veya endokrin uzmanı) başvurmalı ve onun önerileri doğrultusunda istenilen kan testlerini yaptırmalısınız. Değerlendirme sonucunda elde edilen bilgilere ve kan tetkiklerine dayanarak hekim bu sorunun nedeni ile ilgili size daha net açıklamalar yaparak gerekirse uygun olan tedaviyi başlatabilir.


Sayın hocam,

Ben 20 yaşındayım ve benim özellikle adetten önce ve sırasında göğüslerimde ağrı oluyor. Bu normal midir yoksa bu sorun için doktora gitmeli miyim? Öneriniz ne?

Emel Turan

Çoğu kadın adet döneminden önce ve adet sırasında memelerinde hassasiyet ve ağrı hissedebilir. Bu sorun adet sırasındaki hormonal değişikliklerle ilgilidir. Bu rahatsızlık genellikle kanamadan sonra geçmelidir. Bu sorun yaş arttıkça azalmakla birlikte menopoz sonrası dönemde de meydana gelebilir. Meme dokusunda oluşan fibrokistik değişiklikler de ağrıya neden olabilir. Bu nedenle eğer memelerinizde geçmeyen bir ağrı olursa bu konuda uzmanlaşan bir hekime başvurarak gereken incelemelerin yapılması gerekebilir. Şikayetiniz sadece adet kanamasından önce artıp adet kanamasından sonra geçiyorsa bu şikayetler normaldir. Daha önce de ifade ettiğim gibi zamanla bu sorununuz azalacaktır.

Sayın hocam,

Ben 40 yaşında bir kadınım ve daha önceki yazılarınızda belirttiğiniz gibi sanırım yaş itibariyle meme kanseri açısından riskim artıyor. Meme kanserinin kitle dışında varlığını gösteren başka belirti ve bulgular var mıdır?

Sema Küçük

Sayın Sema hanım,

Memede kitlenin varlığı meme kanserinin varlığını araştırmak için yeterli bir bulgudur ve genellikle meme kanseri tanısı konan hastaların çoğu kendilerinin veya eşlerinin memedeki kitleyi farketmesiyle hekime başvurmaktadır. Memedeki kitle dışında bazen kitlenin yerleşimine ve türüne bağlı olarak memenin şeklinde değişiklik olabilir, meme ucundan akıntı gelebilir, meme ucunun bir tarafa doğru çekilmesi olabilir, cilt rengi veya dokusundaki değişiklik oluşabilir, memede şişme, kızarıklık veya sıcaklık artışı meydana gelebilir ve bunlar meme kanserine ilişkin belirti ve bulgular olabilir.

Sayın hocam,

Meme kanserinin tanısında kendi kendimize meme muayenesi yaparak kitlenin varlığını belirlememiz gerektiğini söylüyorsunuz. Peki mememde anormal bir kitle olup olmadığını nasıl anlayacağım?

Fatma Gür

Sayın Fatma hanım,

Kendi kendinize meme muaynesine yeni başladığınızda var olan kitleyi belirlemek biraz zor olabilir. Fakat bu muayneniyi her ay düzenli olarak yaparsanız zamanla kendi normal meme dokunuzu tanıyacak, böylece değişiklikleri farkedebileceksiniz. Emin olun zamanla memede oluşan değişiklikleri veya daha önce hissetmediğiniz bir oluşumu (kitleleyi) tespit edebileceksiniz. Adet kanamanızdan birkaç gün önce veya kanama sırasında hissedilen kitleler genellikle kistlerle (bir kesede sıvı toplanması) ilgili olup kanama sona erdiğinde bu kitleler genellikle geriler (küçülür). Eğer tekrar muayene ettiğinizde kitle hala kaybolmamışsa mutlaka değerlendirme için hekime başvurmalısınız.

Ben 38 yaşındayım ve bundan bir ay önce menapoz şikayetlerinden dolayı menapoz kliniğine başvurmuştum. Hekim muayeneden sonra benden bazı tetkikler yaptırmamı istedi. Ben tetkikleri yaptırdım fakat mammografide çıkmamasına rağmen sağ mememde ele gelen bir şey olduğunu söyleyerek ileri tetkik için meme cerahisi bölümüne gitmem gerektiğini söyledi. Mammografide görülmeyip ele gelen bir kitle olabilir mi? Bu durumda ne yapmalıyım?

Semiha Ak

Sayın Semiha hanım,

Genç kadınların memelerinde memenin yoğunluğunu artıran pek çok bez ve bağlar vardır. Mammografide meme dokusu yoğun göründüğünden tümörü belirlemek zordur ya da memedeki normal ve anormal dokuları birbirinden ayırmak zordur. Kadınlar yaşlandıkça, bu dokuların yerini, yoğunluğu daha az olan yağ dokusu almaktadır. Buna bağlı olarak meme dokusundaki anormal değişiklikleri saptamak daha kolay olmaktadır. 40 yaşındaki kadınların yaklaşık %25’inde, 50 yaşındaki kadınların da yaklaşık %10’unda meme tümörlerinin varlığı mamografi ile saptanamayabilir. Bu yanlış negatiflik olarak adlandırılmaktadır, yani memesinde kitle ele kadınlarda bu kitle mammografide görülmeyebilmektedir. Bazen mammografi ile saptanamayan meme kitlesi hekim tarafından yapılan klinik meme muayenesi ile belirlenebilir. Ele gelen bu kitle önemli birşey olmayabilir. Meme cerrahisi bölümüne giderek bu kitlenin türünü belirlemek için gereken tetkikleri yaptırmalısınız.


Bazı genetik testler yapılarak ileride meme kanseri olup olmayacağımızın belirlenmesinin mümkün olduğunu öğrendim. Bu doğru munur? Doğru ise ben bu testleri nerede yaptırabilirim?

Ümran Koru

Sayın Ümran hanım,

Özellikle ailesel meme kanseri hikayesi olan hastalarda memedeki normal hücreler kansere dönüşürken bu hücrelerde farklı gen veya gen grupları tarafından kontrol edilen pek çok değişiklik meydana gelir. Meme dokusunda hücrelerin büyümesini kontrol eden, kadınların kromozomlarında anahtar bölge olan BRCA1 ve BRCA2 genleri araştırmacılar tarafından kesin olarak belirlenmiştir. Meme hücrelerinin normal gelişimi için temel olan bu gendeki değişiklikler (mutasyonlar) kadınlara kalıtsal geçmekte ve muhtemelen meme kanseri açısından riski önemli derecede artırmaktadır. Son zamanlarda BRCA1 ve BRCA2’de genetik değişikliklerin belirlenmesi ile genetik testlerin önemi giderek artmıştır. Araştırmacılar BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki değişikliklerin tüm meme kanseri vakalarının yaklaşık %5-10’undan ve 30 yaşının altında olan kadınlarda meydana gelen vakaların yaklaşık %25’inden sorumlu olduğunu savunmaktadır. Ülkemizde pahalı bir tanı yöntemi olduğundan sadece kalıtsal değişikliklerden dolayı erken yaşta meme kanseri gelişme riski olan bazı ailelerin bireylerinde BRCA1 mutasyon testi yapılmaktadır. Pozitif sonuçlar hastayı yakın takibe almamızı sağlarken, negatif sonuçlar yüksek riskli ailelerde yer alan bu grup kadınların rahatlamasını sağlamaktadır.

Sayın Hocam,

Eşim 5 yıl önce meme ameliyatı oldu. Memesi korunmuştu. Işın tedavisi yapıldı. Meme başına yakın bölgede küçük bir sivilce gibi kızarıklık var. 5 yıl sonra tekrarlama olmuş olabilir mi? Ne yapmamızı önerirsiniz?

Kerim Özgür

Sayın Kerim bey,

Her kadında meme kanserinin yaşam boyu çıkma olasılığı yaklaşık % 10dur. Meme kanseri hastalığı nedeni ile tedavi edilmiş kadınlarda da beş yıldan sonra tekrarlama olasılığı da yaklaşık % 10 civarındadır. Ameliyat bölgesinde olan bu tip yeni bir kızarıklık özellikle geçmiyorsa veya büyüyorsa biyopsi yapılarak değerlendirilebilir. Sizi takip eden hekime kızarıklığı gösteriniz. Bir sorun bulunmazsa da yıllık kontrollerinizi ve yılda bir mamografi çektirmeyi ihmal etmeyiniz.

Sayın Hocam,

Öncelikle çalışmalarınız için sizi kutluyor ve teşekkür ediyorum. Hocam annemin yaklaşık 7-8 ay önce koltuk altında ağrı olduğunu söyleyerek doktora gitmişti. Burada mamografi çekilmiş ve sonuç olarak herhangi bir kitleye rastlanmamış, ancak 6 ay sonra tekrar edelim denmiş. Şu an tekrar ettirdik herhangi birşey göremediler ancak cea:1,27 ca15-3:46,2 ca125:13,2 ve ca 19-9:3,97 olarak tespit edilmiş ve 6 ay sonra tekrar mamografi çekelim denmiş. Hocam annem 60 yaşında, size sormak istediğim meme kanseri riski taşıyor mu? Ne yapmalıyız ?

Çok teşekkür ederim.

Hakan Yurdacan

Sayın Hakan Bey,

Yoğun bir aile hikayeniz yoksa (bakınız: www.adnanaydiner.com) annenizde meme kanseri yönünden risk her kadında olan kadar. Yani yaşam boyu olma riski yaklaşık % 10 civarında. Önerilen sadece yılda bir mamografi ve meme muayenesi yapılması. Jinekolojik muayene de bu arada en az yılda bir kez yapılmalıdır. Annenize bakılan tümör markırları normalde kanser tanısı olan kişilerde istenir. Annenize bu kan tetkikleri daha once kanser hikayesi olmaması nedeni ile gerekli değildir. Endişe etmeyiniz ve doktor muayenelerinizi ihmal etmeyiniz.


Sayın Hocam,

Ben meme kanseri tanısı ile 2 yıl önce tedavi edildim. Şu anda her iki dizimde ve bacağımda ağrılarım var. Ne yapmalıyım?

Yıldız Güzel

Sayın Yıldız Hanım,

Sizi takip eden onkoloğunuza kontrole gidiniz. Takipte oluşan ağrılarda hastalardan mutlaka tetkikler istenir. Bunların sonucuna gore karar verilir. Kan tetkikleri, gerekirse filmler ve sintigrafik incelemeler istenmektedir.

Sevgili Hocam,

Esim 33 yasında genel anlamda gayet sağlıklı bir bayan. 08 kasım 2004 tarihinde İstanbul'da memesindeki bir kitleden dolayı meme koruyucu bir ameliyat geçirdi. Patalojik araştırma sonucunda tümörün 1,5x1x1 cm. Atipik meduller karsinom olduğu, koltuk altı bezlerine ve bu bezlere giden yollarda tutulum olmadığı belirtildi. Tümörün düzgün yapıda olduğu ve hormon testlerinin sonuçlarının hepsinin negatif olduğu tespit edildi. Türkiye'de patoloji raporunu detaylı konuşmak fırsatım olmadı. Hollanda’da doktorlar iyileşme şansının 100’de 100’e yakın olduğunu. Sadece eşimin yaşının (33) bir risk oluşturduğunu ve bu yüzden kemoterapi almasının yararlı olacağını ifade ettiler. Eşim kemoterapiyi tamamladı ve 2 haftadan beri radyoterapi alıyor. Fakat çok tedirgin bir insan. Diğer memesinde bir kaç aydan beri devam eden ağrılardan şikayetçi. Ameliyat öncesinde yapılan meme IMR’ı, mammografi ve en son 1 ay önce yapılan ultrason muayenesinde bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ama kendisi hala çok tedirgin. Acaba sizin ileriye donuk tavsiyeniz ne olurdu? Esimin prognozu size göre nasıl?

Saygılarımla

E.H.

Sayın E.H.,

Hastanızın meme kanseri yönünden kurtulma olasılığı % 90’nın üzerinde. Bu nedenle endişelenmeyin. Yaşının genç olması nedeni ile ailesel faktörler yönünden inceleme yapılabilir. Genetik test yakın akrabalarının da risk yönünden belirlenmesine yardımcı olabilir. Bu testi yaptırmazsanız takip kriterleri yönünden yüksek riskli kişiler gibi akrabaların taranması gerekir. Hastanın 6 ayda bir jinekolojik muayenesi, kanda Ca125 bakılması (yumurtalık kanseri riski nedeni ile) yararlı olacaktır. Meme takibinin de yakından yapılması gerekiyor. İlk 3 yıl 3 ayda bir sonraki yıllarda 6 ayda bir takip yapılması gerekiyor.


Tedaviye ilişkin sorular

Sayın Prof. Dr. Adnan Aydıner,

Resmi internet sitenize girdim ve hakkınızda birçok bilgi edindim. Sizinle bir sorunumu paylaşmak istiyorum.. Ben 20 yaşında Hollanda'da kalıyorum. Annem hakkında sorum olacaktı kendisi 43 yaşında. Çok zor günler geçiriyorum benimkisi belki bir umut vardır diyorum. Cevabiniz için şimdiden teşekkürler.

Anneme bundan 2 sene önce meme kanseri oldu. 2005 nisan ayında sağ göğsünde çok küçük tümör hissettiğinde hastanede hiç bir şey bulamadılar ve bir şeyin yok dediler. Sonra aradan bir kaç ay geçti ve tümör büyüdüğünü fark edince annem yine doktora gitti ve kanser dediler.. Bu durum bizi ailecek yıktı ama şimdiki durumu daha üzücü, çünkü iyileşeceğini ümit etmiştik.

Hemen kemoterapi tedavisine başladılar ve annemin tümörü yumurta seklinde idi ve tümör küçülmedi. 4 tane kemoterapi aldıktan sonra ekim ayında ameliyat edip sağ göğsünü tamamen aldılar.

Ameliyattan sonra 5 tane daha kemoterapi verdiler. Çok etkili di ki tırnakları yavaş yavaş sökülmeye başladı ve saçları döküldü ve daha da yan etkileri vardı el ayak kızarmaları vs. Kemoterapi sonrası ışın tedavisi yaptılar 35 kere sanıyorum.


Sonrasında yine Sağ göğsünün altında yine kızarıklıklar oluşmaya başladı ve bununda dağılması olduğunu söylediler. İkinci kez ameliyata aldılar. 2006 birinci ayında, çok büyük bir şekilde temizlediler. Hatta sırtından et alıp göğsüne yerleştirdiler ve yine isin tedavisi.
Ve şimdide derler ya hocam bıçak kesince dağılır , sağ sırtının üst kısmında kızarıklıklar var ve göğsünün altında yani göbeğinin üstünde alınan göğsünde küçük küçük kızarıklıklar var. Şimdi hormon tedavisi görmekte anneciğim. Ve ay başı hastalığı olmasın diye 3 ayda bir iğne yapıyorlar. Sanki o kızarıklıklar gitmiş gibi idi, iyileşiyordu ve simdi yine kötüye gidiyor.
Dün annemin yine 4 haftada bir kontrolü var kana bakıyorlar vs. Yalnız benim zoruma giden sudur ki. Ben doktorumuza dedim ki peki o kızarıklıklar ne olacak, yani yok edilmesi için bir şeyler yapılmalı yoksa tüm vücudu sarmaz mi hocam. Aklim almıyor artık. Dedi ki doktor geçmez bu hastalık annende daha yapamayız ışın tedavisi dedi. Ben umudumu kaybetmedim hiç bir zaman ama nereye kadar bir yerlerden bir çözüm olmalı değil mi? Kendi ellerimle gözlerimin önünde eriyor.
Bu arada annem çok sağlıklı hiç ağrısı yok, sadece yoruluyor haliyle.
Düşünüyorum belki Türkiye'de başka bir tedavi yöntemi olamaz mı? Yani artık bu sırtındaki kızarıklıklar onu içinden daha da kotu yapmaz mi? Sonumuzun ne olacağını bile düşünmek istemiyorum. Allah'tan ümit kesilmez diyorum ama bu acı bir gerçek. Hocam başınızı çok ağrıttım , inanın ki çok çok özür dileyerek kapatıyorum.


Annenizde hastalık tekrarladığı için tamamen iyileşme imkanı bulunmamakta. Ancak tedavilere iyi yanıt verirse uzun süre yaşama imkanı vardır. Bence hastanızın tedavisini Hollanda'da devam ettirmeniz doğru olacaktır. Meme kanserinde kullanılabilecek çok sayıda tedavi seçeneği vardır, bunları oradaki doktorlar sırasıyla mutlaka kullanacaktır.

Geçmiş olsun dileklerimle

Prof.Dr. Adnan Aydıner


Sayın Hocam,

Ben 55 yaşındayım. Beş yıl önce meme kanseri nedeni ile ameliyat oldum ve 5 yıl tamoksifen kullandım. Lenf bezlerimde tümör bulunmamıştı. Kemoterapi almadım. Bir ay önce tamoksifen tedavim tamamlandı. Cerrahım letrozol denilen bir aromataz inhibitörüne devam etmem gerektiğini söyledi. Ancak onkoloğum gerek olmadığını söylüyor. Sizce bu ilacı kullanmalı mıyım?

Rumuz Çiçek

Sayın Çiçek,

Meme kanserinde beş yıl tamoksifen kullanımı sonrasında letrozol denilen ilaca devam edilmesi, beş yıldan sonra hastalığın tekrarlama riskini azaltmaktadır. Bu yarar lenf bezi tutulan ve tutulmayan hastalarda vardır. Ancak bu ilacın kullanımı ile ilgili yayın kısa süreli hasta takibi sonucu elde edilmiştir, geç yan etkileri ve toplam yaşam süresi üzerindeki etkisi bilinmemektedir. Bu durumda genel olarak dünyada kabul edilen görüş bugün için yüksek riskli hastalarda bu ilacın verilmesi gerektiğidir. Bunlar başlangıçta koltuk altı lenf bezi tutulan hastalar (özellikle üçden fazla lenf bezi tutulanlar), veya büyük tümörlü (5 cm’den büyük) olanlar veya deri tutulumu olan hastalardır (evre III hastalar).

Sayın hocam,

20.01.1998 de sağ meme ameliyatı geçirdim. Sadece tümör ve lenf bezleri temizlendi. Lenflerde birşey çıkmadı. Bundan önce erken menapozdan 5 sene östrojen tedavisi gördüm. Tümör periyodik muayeneyle çıktı. Erken tanıdan dolayı bulgular 0.8 cm çapında yağ dokusundan zengin malign tümör yapısı, iri ve ziküler, pleomorfik, nüveli belirgin nükleoller ve tubuler saptandı ve Tubuler Karsinom tanısı kondu. O zaman 25 gün ışın aldım. Kemoterapiye gerek duyulmadı. Altı yıl tamoksifen kullandım. Şu an her yıl kontrollerimi yaptırdım. Şu an iyiyim. Bir yıldır ilacı bıraktım. Sizden ricam ilaca devam edip etmemem konusunda beni aydınlatmanız. Bir de bundan sonra sadece mamografi çektirsem yeterli olur mu? Şimdiden teşekkür ederim.

Rumuz: Sürreya


Sayın Sürreya hanım,

Sizde koltuk altı lenf bezleri tutulmamış, tümörün 0.8 cm olması ve reseptörlerin pozitif olması nedeniyle sadece tamoksifen verilmiş, memenin korunduğu için radyoterapi yapılmış. Tamoksifenin 5 yıl kullanılması yeterlidir. Riskinizin çok düşük olması nedeniyle bugün için 5 yıllık tamoksifenden sonra ek tedavi öenrilmemektedir. Yılda bir mammografi ve düzenli aralıklarda jinekolojik kontrolünüzü yaptırmayı ihmal etmeyiniz.


Sayın Hocam,

Yazılarınızı ilgiyle takıp edıyorum. Hem size hem de star gazetesine bu duyarlı yazı dizisiyle bizlere ışık verdiğiniz için şükranlarımı şunuyorum. Annemin (56 yaşında) tiroid ameliyatından (total tiroidektomi) hemen sonraki izleme döneminde gittiği kadın doğum ünitesinde, sol meme üst dış kadranında; 0,9 cm büyüklüğünde kitle tespit edildi. İnvaziv duktal karsinoma Grade I (kribriform ve solid tipte duktal karsinoma insitu komponenti mevcut). Biyopsi sonucu kötü huylu olduğu belirlendi ve modifiye radikal mastektomi ameliyatı ile sol göğsü alındl. 25 lenf nodülünde lipomatozis ve reaktif degişikilkler tespit edildi. Tümör metastazı ile uyumlu olabılecek görünüm saptanmadı. Hormon receptörleri sonuçları % 80 ER ,% 70 PR, C-ERS B2 VE BCL-2 POZITiF. Vücutta başka bir yayılım bulunmadı. Mastektomiden önce ve mastektomiden sonra kanser markırları CA15.3: 18.89 ve 30.9; CA125: 7.8 ve 7.85; CEA: 3.43 ve 3.00. Tiroid ameliyatı ile alınan kitle patolojik olarak incelenmiş ve temiz çıkmıştı. Annem 3-4 aydır LEVATİRON 1X1,5 ve son 1 aydır da TAMOXIFEN kullanıyor. Sol el tırnaklarının artık kırılmaması, elinde deri pullanması olmaması, kaşlarının yeniden çıkmaya başlaması gibi değişiklikler gözlemliyoruz.

Aşırı kilo alması ve terlemeIerinin sürmesi tiroid kaynaklı mıdır?

Kemoterapi uygulanmaması tekrarlama riskini arttırır mı? Bu durumdaki tekrarlama riski nedır?

Annem yoğun şekilde bilgisayar kullanan, denize ve güneşe aşık bir insanken bunlardan uzak durması gerekir mi?

Tansiyon için kullandığı ilaçlarla birlikte LEVATRON ve TAMOXIFEN'i bir arada kullanması sakınca yaratır mı?

Alınan tomografide lumbosakral bölgede tutulum tespit edilerek hastanın yaşına bağlı olarak normal kemik erimesinden kaynaklandığı belirtildi. Bu tutulum bu bölgenin riskli oldugunu gösterir mi?

14.7.2004 tarihli star gazetesindeki hasta yakını hastasının 16 yıl önce mastektomi olduktan sonra 10 yıl önce kemoterepi almaya başladığını belirtmişti. Hastalığın ilk 5 yıldan sonrada tekrarlama riski nedir?

Kanser markırlarındaki CA-15.3 değerinde mastektomiden sonra gözlenen artışın (18.89 dan 30.9) a sonuçları neler olabilir.


Sayın Okurumuz,

Hastanızın aşırı kilo alması tamoksifene bağlı değildir. Tamoksifene bağlı su tutulumu olabilir. Buna karşılık tamoksifen kullanan kişilerde menopoz bulguları gözlenebilir (terleme, sıcak basması gibi). Ancak tiroidektomi sonrası hipotiroidi gelişir ve tam olarak kontrol edilemezse kilo alımı olabilir. Hastanızın tiroid kontrollerini ihmal etmeyiniz.

Kemoterapi menopoza giren hastalarda, tümörde estrojen reseptörü pozitif ise ve hastalığın tekrarlama riski düşük ise verilmeyebilir. Buna karşılık c-erbB2 pozitifliği kuvvetli ise ve tümör büyük ise kemoterapi bu tip hastalarda tedaviye eklenebilir. Kemoterapi hastanıza uygulansaydı, tekrarlama riskinde yaklaşık % 1 civarında azalmaya neden olacaktı (tümör büyüklüğüne göre kemoterapinin ek yararı artabilir). Hastanızın tümör büyüklüğüne göre tekrarlama riski değişir. İki cm altındaki hastanızdaki gibi bir tümörde tekrarlama riski % 10’dan azdır.

Bilgisayar kullanmasında, denize girmesinde her hangi bir engel yoktur. Ancak memeye ışın tedavisi alanların güneşe korunmadan çıkması uygun değildir (ışın yapılan bölgelerin özellikle ilk bir sene içinde güneşten korunması gerekir). Genel olarak herkese güneş ışınlarından korunma tavsiye edilir (deri kanseri riski nedeni ile). Özellikle güneşin dik olduğu saatlerde dikkat edilmelidir. Güneşten koruyucu kremler kullanılabilir.

Tamoksifeni kullanmasında sakınca yok. Ancak levotiron ile tansiyon ilaçları arasındaki etkileşme konusunda endokrinoloğunuzla görüşmeniz uygun olur.

Belirli yaştan sonra kadınlarda kemik değişiklikleri olabilir. Bu durumlarda gerekirse ek ilaç tedavileri uygulanabilir (ağrı ve kırık riskini azaltmak için). Hastanızdaki değişiklikler de muhtemelen normalde görülebilen değişikliklerle ilgilidir. Meme kanserinde yayılım olduğu zaman en fazla tutulan bölge omurgadır. Ancak hastanızdaki kemik değişiklikleri kanserin yayılma riskini arttırmaz.

Beş yıldan sonra meme kanserinde tekrarlama riski düşüktür. Başlangıçtaki tümörün özelliklerine göre tekrarlama riski değişir. Bu risk tüm hastalarda yaklaşık % 10 civarındadır. Sizin hastanızda ise bu risk çok daha düşüktür (% 5 den az) .

Erken evre hastalıkta tümör markırlarının önemi yoktur. Ancak hastalık yayılmış ise markırlar değer taşır. Hastanızda endişe edilecek bir durum yok. Hastalığın tekrarlamasından kuşku duyulduğu zaman markırların tekrarlanması yararlı olabilir.

Sayın doktor,

Sizlerden ricam asağıda beliteceğim özelliklere sahip hastam konusunda yardımda bulunmanız, 40 yaşında kadın hasta. 27-11-2001 tarihinde meme kanseri tanısıyla sağ göğsü alındı (östrojen reseptörü :negatıf, progesteron reseptörü:negatif). Kemoterapi ve radyoterapi gördükten kısa bir süre sonra bel ağrısı şikayetiyle doktorumuza basvurduk. Kemık sintigrafisi ve MRI sonucu ile yayılım tesbit edilerek radyoterapi uygulanıp aylık kemik güçlendirici (bisfosfonat) ilaç kullandırıldı. Fakat Ca15-3 300, CEA 711 ve ultrasonda karaciğerde yaygın metastaz (yayılım) izlendiği söylendi. Tekrar kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi önerildi. Hastamız psikolojik anlamda kötü bir dönem gecirdiği için zorla ikna edebildik. Bu tedaviyi zaten önceden görmüştük yine aynı kötü sonuçla karşılaşmaktan korkmaktayız. Bu konudaki fikir ve önerilerinizi bizimle paylaşmanızı rica ediyoruz.

Karabulut

Sayın Karabulut,

Yayılmış meme kanserinde ilaç tedavisi çok etkilidir. Önemli bir hasta grubunda yayılmış olan kanser hücrelerinin tümüne yakını yok edilebilir. Ancak yine de tüm tedavilere rağmen tekrarlama riski vardır. Mutlaka doktorlarınızın önerilerine uyunuz ve ilaç tedavisinden kaçmayınız. Psikolojik açıdan bir psikiyatri uzmanından destek alabilirsiniz.

Sayın hocam,

değerli bilgilerinizden dolayı size çok teşekkür ederim. Kız kardeşim 1997 yılında ben ise 2000 yılında meme kanserine yakalandım. Sol göğsüm alındı. Sonuçlar ikimizde de aynıydı. Ben hastalandıktan 6 ay sonra 36 yaşındaki kız kardeşimi kaybettik. Çok zor günler geçirdik ve hala çok korkuyorum, ne zaman tekrarlar diye. Ben 6 kez kemoterapi aldım hemen arkasından tamoxifen 20 mg başladım. Hala kullanıyorum. Zoladex iğneyi 1 sene geciktirerek vuruldum. (8 tane Zoladexle).10 ay önce iğnelerim bitti. Şimdi 6 ayda bir kontrole gidiyorum.

Saygılarımla

Gülcan Arslan

Sayın Arslan,

Endişelenmenize gerek yok, düzenli doktor kontrollerinize gittiğiniz taktirde bir sorun çıksa da erken tanı ile hastalıktan kurtulacaksınız. Jinekolojik muayenenizi yaptırmayı ihmal etmeyin.


Sayın hocam,

Ablam memede kist nedeniyle ameliyat oldu. Patoloji sonucuna göre tüm memesi alındı. 4 lenf bezinde tutulma var. 6 seans kemoterapi ve radyoterapi alacak. 4 lenf bezinin tutulması beni korkutuyor, geç kalınmışlık söz konusu mu? Tedavimiz sonuç verir mi? Bundan sonra yapmamız gerekenler ne?

Saygılarımla

Filiz Koç

Hastanızın lenf bezi tutulumu üçten fazla olduğu için çok erken yakalanmış bir hastalığı yok. Ancak, uygulanacak tedaviler ile bu hastalıktan kurtulma şansı yüksek. Tedavilerini aksatmayınız. Tedavilerin bitiminde kontrollere gitmeyi ihmal etmemelidir.


Sayın Hocam,

Ben 53 yaşında bir kadın hastayım. Sol mememde 1.5 cm tümör bulundu. Tüm meme ve koltuk altı lenf bezleri alındı. Koltuk altında 9 lenf bezinde tümör tutulumu saptandı. Reseptörlerde östrojen ve progesteron % 5den az bulundu. Bu hastalığın tedavisi mümkün mü, tedavide ne yapılmalı?

Gülhan Bıyık


Sayın Gülhan hanım,

Sizde 10 lenf bezinin altında tutulum olması nedeni ile hastalığın evresi daha düşüktür. Bu hastalıktan kurtulmanız mümkündür. Size en az altı kür kemoterapi uygulanacaktır. Işın tedavisi de yapılması gerekmektedir. Daha sonra 5 yıl süre ile tamoksifen veya aromataz inhibitörü kullanmanız gerekecek. Tedavilerinizi mutlaka yaptırın, moralinizi yüksek tutun, tedavileriniz tamamlandıktan sonra takiplerinizi ihmal etmeyin.

Sayın Hocam,

Annem 70 yaşında ve meme kanseri tanısı koyuldu. Memesi ve koltuk altındaki lenf bezleri alındı. Tümör 3 cm, koltuk altında 6 lenf bezinde tutulum var (12 lenf nodu çıkarılmış). Reseptörleri: östrojen %20 pozitif, progesteron % 10 pozitif, c-erb B2 negatif bulundu. Vücudunun başka bir yerinde yayılma bulunmadı. Annemin başka bir sağlık sorunu yok. Sizce nasıl bir tedavi uygulansın?

Keriman Genç

Sayın Keriman hanım,

Meme kanserinin ameliyattan sonraki tedavisinin seçiminde yaştan daha çok hastanın genel durumu, başka ek bir hastalığının olup olmaması önemlidir. Annenizde koltuk altı lenf bezi tutulumu üçten fazla olduğu için riski biraz daha yüksek. Kemoterapi alması uygun olur. Daha sonra da aromataz inhibitörü veya tamoksifen verilmelidir. Lenf bezi tutulumu üçten fazla olduğu için radyoterapi yapılması gerekir. Radyoterapinin kemoterapiler tamamlandıktan sonra yapılması gerekir. Tedaviler tamamlandıktan sonra düzenli takiplerini yaptırmalıdır. Mutlaka jinekolojik muayenelerini de yaptırınız.

Sayın Hocam,

Ben 58 yaşında 5 sene önce meme kanseri nedeni ile tedavi edildim. Ameliyattan sonra kemoterapi verildi, radyoterapi yapıldı ve 5 yıl tamoksifen kullandım. Tamoksifen bu ay kesilecek. Daha önce koltuk altı lenf bezimde 4 nod tutulmuştu. Doktorum tamoksifenden sonra başka bir hap tedavisi önerdi. Sizce gerek var mı? Ne kadar süre almam gerekiyor?

Sevinç

Sayın Sevinç hanım,

Yapılan büyük bir çalışmada 5 yıl tamoksifen kullanımı sonrasında aromataz inhibitörü verilmesinin meme kanseri hastalığının tekrarlama oranını azalttığı gösterildi. Bu veri ışığında riskli hastaların tamoksifen bitiminden sonra aromataz inhibitörü kullanmaları yönünden bilgilendirilmeleri uygun bir yaklaşımdır. Bu ilacın ne kadar süre ile verilmesi gerektiği şu anda bilinmemektedir. 2 yıldan fazla kullanmanız gerekmektedir. İki yıl içinde devam eden çalışmanın sonuçlar kesinleşecektir. Eğer bu tedaviye başlar iseniz çalışma sonucuna göre daha sonra tedavi süreniz belirlenebilir.

Sayın Hocam,

Ben 35 yaşındayım, meme kanseri nedeni ile ameliyat oldum. Erken teşhis edildiği söylendi. Kemoterapi başlandı. Tümörde reseptör pozitif olduğu için tamoksifen verilecekmiş. Ancak kemoterapi bittikten sonra verileceğini söylediler. Kemoterapi sırasında almamda bir sakınca var mı? Radyoterapi sırasında alınabilir mi? Ne kadar süre tamoksifen kullanacağım? Kısırlığa neden olur mu?

Yasemin

Sayın Yasemin hanım,

Tamoksifenin meme kanseri ameliyatından sonra kemoterapi ile birlikte kullanımı karşılaştırmalı çalışmalarda incelenmiştir. Bu çalışmalarda tamoksifen kemoterapi alırken verildiği takdirde kemoterapinin etkinliğinin azaldığı gösterilmiştir. Bu nedenle kemoterapiler bittikten sonra alınması gerekmektedir. Radyoterapi ile birlikte kullanımı konusu ise çok net değildir. Çalışmalar radyoterapi sırasında tamoksifen kullanıldığı takdirde radyoterapinin yan etkilerinde artış olabileceğini göstermiştir. Genel olarak hastalığın tekrarlama riski yüksek olan kişilerde ilaç tedavisinin gecikmemesi için radyoterapi sırasında tamoksifen kullanılabilir. Tamoksifenin 2 ve 3 yıllık kullanımı 5 yıla göre daha az etkilidir. Buna karşılık 5 yıl ile daha fazla kullanımı arasında etkinlik farkı yoktur. Tamoksifenin bugün için kullanım süresi beş yıldır. Tamoksifen doğurganlık olasılığını arttıran bir ilaçtır. Ancak kemoterapi bu olasılığı azaltmaktadır. Tamoksifen kullanan kişiler adet görüyorlarsa hamile kalma riskleri tamoksifen kullanmayanlara göre daha fazladır. Bu nedenle korunma yöntemleri uygulanmalıdır. Hamilelik sırasında tamoksifen kullanılmamalıdır. Tamoksifen kullanırken hamile kalındığı takdirde fetus üzerinde olası yan etkiler yönünden hekime danışılmalıdır.

Sayın hocam,

meme kanseri tanısı ile göğüsümün bir tanesi alındı. Çevremden duyduğuma göre alınan göğüsün yerine farklı yöntemler kullanılarak yeni bir göğüs yapılabiliyormuş. Bende meme ameliyatından sonra görünümümden çok rahatsız olduğum için alınan göğüsün yerine yeni bir göğüs yapılmasını istiyorum. Bu konu ile ilgili karar verirken neye dikkat etmeliyim? Bu konuda önerileriniz ne olur?

Rumuz: Goncagül

Sayın Goncagül hanım,

Meme kanseri tanısı ile memesi alınan kadınlara farklı yöntemler kullanılarak ameliyatla yeni bir meme yapılmaktadır ve memeye yeniden şekil vermek için yapılan bu ameliyat meme rekonstrüksiyonu ameliyatı olarak tanımlanmaktadır. Fakat bu arada ulutulmaması gereken nokta bu ameliyatta yeni bir meme oluşturulsa da bu ameliyatın eski memenizi geriye getirmeyeceğidir. Yeniden oluşturulan memede duyu (his) olmayacak, ancak memeniz görüntü olarak düzelecektir. Eğer memenizin yeniden yapılmasını düşünüyorsanız sizi ameliyat eden hekimle ve sizi takip eden onkologla bu konuyu konuşmanız daha doğrudur, ne yapılması gerektiği konusunda en iyi bilgiyi size onlar verecektir. Ben sizi tanımadığım için ancak teorik bazda böyle bir ameliyat olmaya karar verirseniz ve bu ameliyata uygun iseniz neye dikkat etmeniz gerektiğini söyleyebilirim.

Bazı kadınlara meme rekonstrüksiyonu ameliyatı memesinin alınması esnasında yapılırken; bazılarına aylar hatta yıllar sonra yapılabilmektedir. Bu bireysel özelliklere ve hastalık özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Bu tür ameliyatlar genellikle estetik cerrah tarafından bir implant veya vücudunuzun diğer dokuları kullanarak yapılır ve yeni bir meme silüeti oluşturulur.

Meme implantları tuzlu su veya silikon jel ile dolu keselerden oluşur. Bu keseler göğüs kaslarının üstüne, cilt altına yerleştirilir. Hasta için ne tür bir ameliyatın en iyi sonucu vereceği, hastanın vücut yapısına, yaşına ve aldığı tedavilere göre karar verilir. Silikon jelli implantların literatürde: yırtılabilir, sızıntı yapabilir, sönebilir veya yer değiştirebilir; yıpranır ve yenilenmeleri gerekebilir veya meme kanseri tanısı ile tedavi gören hastaların takibinde önemli mammografi sonuçlarının yorumlanmasını da zorlaştırabilir gibi bazı yetersizliklerinden bahsedilmektedir. Bu nedenle karar vermeden plastik cerrah ve onkolog ile bu konu konuşulmalıdır. Meme rekonstrüksyonu ameliyatından sonra diğer tüm ameliyatlarda olduğu gibi biraz ağrı, şişme, morarma ve hassasiyet olabilir. İyileştikçe bu sorunlar kaybolmaktadır. Yara izleri de zamanla geçmektedir. Ameliyattan sonra bazı hastalarda ateş, enfeksiyon veya kanama olabilir bu durum zaman kaybetmeden hekime bildirilmelidir.

Memenin yeniden oluşturulması için vücudun bir bölgesinden alınan cilt, kas ve yağ dokusu (flap) da kullanılabilir. Bu doku karnın alt bölgesinden, sırt veya baldırlardan alınabilir. Doku flap operasyonu, büyük bir alanın kesilmesini gerektiren önemli bir ameliyattır. Eğer flap dokusuna gelen kan desteği yeterli değilse, memenin o bölümü bu dokuyu reddedebilir. Enfeksiyon ve yara iyileşmesinde gecikme gibi sorunlarla karşılaşılabilir.

Herşeye rağmek beden imajı düzeldiğinden meme rekonstrüksiyonu yaptıran çoğu kadın bu kararından mutluluk duymaktadır. Ancak bu yola başvuran bir kadın, bu işlemin meme başı oluşturma ameliyatı, ameliyat edilen memenin şeklini ve büyüklüğünü değiştirme ameliyatı ve uyumlu bir görünüm sağlamak için diğer meme üzerinde gerçekleştirilen ameliyat gibi birden fazla ameliyatı gerektireceğini bilmelidir.

Bu konu ile ilgili karar verirken mutlaka sizi izleyen onkoloji uzmanı ve sizi ameliyat eden hekimin de fikrini almalısınız. Sizi en iyi onlar tanıdıkları için sizi de en iyi yönlendirecek kişiler de onlardır. Bu konu ile ilgili kararınızı vermeden:

Meme implantlarının güvenilirliği konusundaki son bilgilerin neler olduğunu,
Sizin için hangi ameliyat türünün en iyi sonuç vereceğini,
Meme rekonstrüksiyonu ameliyatını ne zaman olabileceğinizi,
Kaç ameliyat gerekeceğinizi ve
Bu ameliyatın olumlu ve olumsuz yönlerinin neler olduğunu da araştırmalısınız.

Adnan Aydıner...


Sayın Prof. Dr. Adnan Aydıner,

Ben 43 yaşında meme ameliyatı oldum. Tümör habis çıktı. Kitle 1x1.5 cm çapında olması nedeniyle ve koltuk altı lenf bezlerine sıçramadığı için herhalde göğüsüm alınmadı. Raporlarım T1 evresi, nukleer grad 2, progesterön reseptörü tümör hücrelerinin %30’da orta derecede intranukleer boyanma saptandığı, östrojen reseptör tümör hücrelerinin %10’undan azında intranukleer boyanma saptandığı ve östrojen reseptörü negatif olduğu yazmaktadır. Ayrıca diğer patoloji raporunda lenf gangliyonu, reaktif değişiklikler (tümör görülmedi) yazmaktadır. 2004 Ocak ayında ameliyat oldum. Şubat ayında kemoterapi başladı. 4 seans aldım. Kemoterapi bittikten 1 ay sonra radyoterapi aldım ve temmuz 2004’te tedavim bitti. O tarihten itibaren tamoksifen kullanmaktayım. Yanında aspirin de almaktayım. Tamoksifenin bana ne faydası olduğunu ve neye yaradığını neden verildiğini ve yan etjisi olup olmadığını öğrenmek istiyorum. 5 sene kullanacağım söylendi. Hastalık riskimi, neler yapmam gerektiğini ve tamoksifenin yarar, zarar ve neye etki ettiğini öğrenmek istiyorum. Neler yemem gerektiğini bu konuda beni bilgilendirirseniz sevinirim.

Serpil Gelgeç

Sayın Serpil hanım,

Sizde hastalığın tekrarlama riski yaklaşık % 10 civarındadır. Östrojen ve/veya progesteron reseptörü pozitif hastalarda tamoksifen meme kanserinin tekrarlama riskini anlamlı düzeyde azaltmaktadır. Diğer taraftan karşı memede kanser çıkma olasılığını da % 50ye yakın azaltmaktadır. Yüksek yarar oranının yanında bazı yan etkileri de vardır. Bazıları şu şekilde özetlenebilir; yaklaşık binde iki düzeyinde olabilen rahim kanseri, pıhtılaşma faktörlerine etki ile bacaklarda veya vücudun diğer bölgelerinde damarsal sorunlar, depresyon, katarakt, yumurtalıklarda kistlerin oluşumu. Bu yan etkilere rağmen yararı daha yüksek oranda olduğu için kullanılması önerilen bir ilaçtır. Hekiminiz yan etkiler yönünden sizi yakın takip edecektir. Düzenli kontrollere gitmeyi, jinekolojik muayenenizi yaptırmayı ihmal etmeyiniz. Yemek konusunda özel bir diyet uygulamanız gerekmemektedir. Herkese önerilen genel diyet kurallarına uymanız yeterlidir. Günde beş porsiyon sebze-meyve tüketmek, yiyecekleri kuralına uygun pişirmek, katı yağları az tüketmek, kilo almamak, beyaz etleri tercih etmek bazı öneriler olabilir. Östrojen içeren doğal ürünlerin kullanımı sakıncalı olabilir. Örneğin soya fasülyesinin ne düzeyde olumsuz etki yapacağı tam olarak bilinmemektedir. Daha önceki haftalarda gazetede yazdığım beslenme, tamoksifenin yan etkileri gibi soruların yanıtlarına www.adnanaydiner.com adresinden tekrar ulaşabilirsiniz.

Sayın hocam,

Benim mememde 2 cm’lik bir tümör var. Tümör çıkarıldı “duktal karsinoma in-situ” denildi. Yüksek gradlı denildi. Hormon reseptörü pozitif bulunmuş. Koltuk altımda bir lenf bezi işaretlenerek çıkarılmış. Lenf bezinde tümör bulunmadı. Tamoksifen ve ışın tedavisi önerildi. Sizce bu doğru mu? Diğer mememde risk artmış mıdır?

Türkan Kaya

Sayın Türkan hanım

Duktal karsinoma insitu tanılı hastalarda meme koruyucu cerrahi yapıldıktan sonra (yani memenin bir kısmı çıkarılmış) ışın tedavisi uygulanır ve hormon reseptörü pozitif ise tamoksifen önerilebilir. Size önerilen tedaviler doğrudur. Bir memede duktal karsinoma in-situ bulunması diğer memede riski arttırmaz.

Sayın Hocam,

Eşim 54 yaşında, 10 yıldır ilaçla adet görmekte. Eşimin sol memesinde üç adet kitle bulundu. Yapılan ameliyatta (memesi korundu) tümörler 2, 1 ve 1 cm idi. Cerrahi sınırlar negatif bulundu. Grad 2, hormon reseptörleri % 90 civarında pozitif idi. C-erbB2 negatif bulundu. Koltuk altı lenf bezlerinde kanser tutulumu yoktu. Hastama tamoksifen ve ışın tedavisi uygulanması önerildi. Sizce bu tedaviler doğru mu?

Kemal Değer

Sayın Kemal bey,

Bir memede birden çok odakta kanser saptanırsa genellikle memenin korunması önerilmez. Yani memenin tamamen alınması tercih edilir. Hastanızın en büyük tümör çapı 2 cm, koltuk altı negatif, tümör gradı 2, hormon reseptörleri pozitif ve c-erbB2 negatif olduğu için ilaç tedavisi olarak sadece tamoksifen kullanılabilir. Buna karşılık kemoterapinin hastalığın tekrarlamasını önlemedeki etkisi % 2-3 ten az olacaktır. Bu düzeyde bir ek yarar size anlamlı geliyorsa kemoterapi verilebilir. Ameliyatla korunmuş olan tüm memelerde ışın tedavisi önerilmektedir.


Sayın hocam,

Ben meme kanseri tanısı ile tedavi gören bir hastayım. Belli aralıklarda bazı tetkikler yaptırıyorum ve beni tedavi eden doktor şu an iyi olduğumu ve tedaviye aynı şekilde devam etmem gerektiğini söylüyor. Peki bu tedavilere daha ne kadar devam edeceğim, hastalığımın iyileşip iyileşmediğini nasıl anlayacağım?

Sevil Yılmaz

Sayın Sevil hanım,

Hekim kemoterapi tedavisinden önce, kemoterapi tedavisi sırasında ve takibinde sizden bazı tarama testleri (BT-bilgisayarlı tomograf, mammografi gibi) ve kan tahlilleri yapmanızı isteyerek tedaviye cavap verip vermediğinizi değerlendirmekte ve bu doğrultuda tedaviye nasıl devam edilmesine gerektiğine karar vermektedir. Tüm kanser türlerinde de olduğu gibi meme kanserinde de hastalığın türüne ve yayılımına göre hastalığı tedavi etmek için farklı tedavi yaklaşımları kullanılmakta ve tedaviye ne sürede devam etmesi gerektiğine ve ne zaman tamamlanması gerektiğine yaptırdığınız tetkiklerin sonucuna göre hekiminiz karar vermektedir. Şu an hastalığınızın iyileşip iyileşmediği konusunda birşeyler söylemek için daha çok erken zamanı geldiğinde hekiminiz size bu konuda gereken açıklamayı yapacaktır.


Sayın Prof Dr Adnan Aydıner

Hastamın meme tümörü nedeni ile Mart 2004te memesinin bir kısmı alındı, koltuk altındaki lenf bezleri temiz bulundu. Işın tedavisi önerilmesine rağmen yaptırmadı. Ekim ayında ilk tümörün bulunduğu yerde 1 cmlik tümör çıktı. Memesi alındı. Patoloji sonucunda tümör fasiyal cerrahi sınıra bitişik bulundu. Hastamıza radyoterapi gerekir mi?

Yonca Seher

Sayın Bayan,

Memede tümör tekrarlamasında eğer vücudun başka bir bölgesinde yayılma yok ise ameliyat önerilir. Hastanızda bu nedenle tekrarlama sonrasında ameliyat uygulanmıştır. Ameliyat sınırında tümör olması nedeni ile mutlaka ışın tedavisi yapılmalıdır. Hastaya kemoterapi de risk faktörlerine göre uygulanabilir. Bazı durumlarda sadece hormon tedavisi de önerilebilmektedir.

Sayın Hocam,

Hastamın memesi alındı. Patoloji sonucunda tümör cerrahi sınıra bitişik bulundu. Hastamıza radyoterapi veya cerrahi gerekir mi?

Güler Güzel

Sayın Güler hanım,

Cerrahi sınırda tümör bulunduğu zaman önerilen ilk tedavi mümkün olduğu takdirde ameliyatla cerrahi sınırın tümörsüz hale getirilmesidir. Eğer bu mümkün olamıyorsa cerrahi tedavi uygulanmayabilir. Bu hastalara radyoterapi yapılması gerekmektedir. Ancak bu yöntem ile elde edilen başarı oranı cerrahiden elde edilen başarıdan azdır. Hastanın tümörünün diğer özelliklerine göre ilaç tedavisi önerilir. Bu tedaviler ile hastanızın tam olarak iyileşme şansı vardır.

Sayın Prof Dr Adnan Aydıner,

43 yaşında meme ameliyatı oldum.Tümör habis, 1.5 cm büyüklüğünde, grad 2, hormon reseptörü % 30 pozitif bulundu.Lenf bezleri temiz bulundu. Kemoterapi ve radyoterapi yapıldı. Tümörüm kötü tipte mi? Tamoksifen kullanıyorum ama adet görüyorum, tamoksifenin adetimi keseceğini düşünmüştüm. Bu konularda ne düşünüyorsunuz?

Serpil Gelgeç

Sayın Serpil hanım,

Tümörünüzün habis olması büyüme ve yayılma özelliği olduğunu göstermektedir. Yani kötü huylu bir tümördür. Tamoksifen reseptör pozitif olan hastalarda önerilmektedir. Bu ilacın bazı yan etkileri olabilir. Ancak yararları zararlarından daha fazladır. Tamoksifen overlerde yumurtlamayı arttırıcı bir etki gösterir. Yani doğurganlığı arttırıcı etkisi vardır. Adetlerinizin kesilmemesi doğaldır.


Sayın Hocam,

Benim mememde üç adet tümör bulundu. Memem korunarak ameliyat oldum. Tümörlerin hepsi kötü huylu çıktı ancak koltuk altımdaki bezelerde tümör bulunmadı. Şimdi radyoterapi önerildi. Sizce ne yapayım. Radyoterapi yapılmasa olur mu?

Firdevs Güzel

Sayın Firdevs hanım,

Meme kanserinde memenin ameliyatta korunabilmesi için bazı kurallar var. Bunlardan bir tanesi memede birden fazla kötü huylu tümör olmaması gerektiğidir. Sizin memeniz bu nedenle korunmaya uygun olmayabilir. Bu yönden doktorlarınızın sizi ayrıntılı olarak değerlendirdiğini düşünüyorum. Eğer memeniz alınmayacak ise mutlaka ışın tedavisi yapılmasını öneriyoruz. İlaç tedavisi yönünden de değerlendirilmeniz gerekmektedir.

Sayın Hocam,

Annem 76 yaşında ve meme kanseri tanısı koyuldu. Ameliyattan sonra ışın tedavisi ve kemoterapi önerildi. Sizce bu yaştaki bir hastaya bu tedavilerin verilebilir mi?

Kezban Okur

Sayın Kezban hanım,

Işın tedavisi ve kemoterapi için takvim yaşı önemli bir kriter değildir. Hastanın genel durumu, başka ek hastalığının olup olmaması gibi durumlar daha önemlidir. Eğer kemoterapi ve ışın tedavisi alması gerçekten gerekiyorsa (buna tümörün karakteri, büyüklüğü, koltuk altındaki tutulum gibi bazı faktörler değerlendirilerek karar verilir) gerekli tetkikler yapıldıktan sonra tedavisi uygulanabilir. Bu yaştaki hastalarda tedavinin deneyimli onkologlar tarafından verilmesi gerekmektedir. Kuşkularınız devam ediyor ise hastanızı tetkik sonuçları ile birlikte ikinci bir onkoloğun görmesi uygun olacaktır.

Sayın Hocam,

Ben meme kanseri nedeni ile tedavi edildim. 5 yıldır tamoksifen kullanıyorum. Bu ay tamoksifen kesilecek. Doktorum bana başka bir hap vereceğini ve birkaç sene daha bu hapı kullanmam gerektiğini belirtti. Sizce böyle bir tedaviye gerek var mı?

Gülizar Keskin

Sayın Gülizar hanım,

Meme kanserinde tamoksifen tedavisinden sonra aromataz inhibitörü kullanımının yararlı olduğunu gösteren çalışmalar yayınlandı. Ancak hangi hastalara bu tedavinin verilmesi gerektiği, ne kadar süre verilmesi gerektiği henüz çok net değildir. Bazı hastalarda başlangıç hastalık evresine göre bu ilaç verilebilir. Bu konuda kuşkunuz devam ederse ikinci bir onkologdan fikir alınız.




Sayın Hocam,

60 yaşındayım Bende meme kanseri var. Bir ay önce ameliyat oldum. Mememi tamamen aldılar. Koltuk altımdan ise sadece işaretleme yöntemi ile bir lenf bezi çıkardılar. Lenf bezinde tümör bulunmadı. Ameliyattan sonra sadece kemoterapi verildi. Sayın hocam koltuk altında bazı bezelerin bırakıldığı söylendi. Sizce bu doğru mu?

Yonca Güzel

Sayın Yonca hanım,

Meme kanserinin tedavisinde koltuk altındaki lenf bezleri ameliyatta çıkarılır. Amaç koltuk altında kaç lenf bezine kanserin yayıldığını saptamak ve tedaviyi buna göre belirlemektir. Diğer bir avantaj da hastalığın koltuk altında tekrarlama olasılığını azaltmaktır. Ancak tüm bezelerin çıkarılması uzun dönemde kolda şişliğe, dolaşım bozukluğuna, ağrıya neden olabilmektedir. Lenf bezlerinin hepsinin çıkarılması alternatif olan bir yöntem memeden verilen bir işaretleyici maddeyle meme için ilk olan bezeleri saptamak ve bunları çıkarmaktır. Böylece daha az sayıda beze çıkarılmakta ve eğer bunlarda tümör bulunmazsa diğer bezeler çıkarılmamaktadır. Bu yöntemin avantajını araştırmak için bir çalışmada hastalar iki gruba ayrılmıştır. Bir grupta işaretleme yöntemi ile koltuk altından birkaç lenf bezi çıkarılmış, diğer grupta ise koltuk altındaki tüm bezeler alınmıştır. Deneyimli cerrahlar çalışmaya alınmıştır. 1.5 yıllık takip sonucunda işaretleme yöntemi ile lenf bezleri çıkarılanlarda duyusal hasar dört kez daha az, kol şişliği üç kez daha az, normal aktiviteye dönme için geçen zamanı daha az, genel yaşam kalitesi ilk 6 ay içinde anlamlı derecede iyi bulunmuştur. Bu tekniğin güvenilirliğini araştıran çalışmalarda deneyimli merkez ve kişiler tarafından yapıldığı zaman işaretleme yöntemi ile bezelerin çıkarılmasında doğruluk oranı % 97den fazla bulunmuştur. Halen bu yöntem standart olarak kabul edilmektedir.


Sayın Hocam,

Ben 34 yaşında bir kadınım. Meme kanseri nedeni ile tamoksifen kullanıyorum. Menopoza girer miyim?

Sevil Kızıl

Sayın Sevil hanım,

Tamoksifen aslında doğurganlık olasılığını arttıran bir ilaçtır. Menopoza neden olma olasılığı fazla değildir. Ancak tamoksifen kullanan hastalarda menopoz olasılığı kullanmayanlara göre daha fazla olabilir. Tamoksifenin kendisi de menopoz benzeri belirtilere neden olur.


Sayın Hocam,

Ben 27 yaşında meme kanseri tanısı koyulmuş bir hastayım. Sağ mememde 3 cm lik bir tümör bulundu. Koltuk altımda beze bulunmadı. Doktorum sağ mememi tamamen almadan sadece tümör bölgesini çıkaracağını belirtti. Bu bende bir risk oluşturur mu? Memenin tamamen alınması daha uygun değil mi?

Meltem Gür

Sayın Meltem Hanım,

Memenin tamamen alınmasına gerek yok. Yapılan çalışmalar memenin tamamen alınması ile bir kısmının çıkarılması ile aynı iyileştirici etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Meme tamamen çıkarılmadığı takdirde mutlaka ışın tedavisi de uygulanması gerekmektedir. İlaç tedavisi seçimi ise hastanın diğer bulgularının kontrolüne göre yapılır.

Tedaviye bağlı yan etkilerle baş etmeye ilişkin sorular

Sn. Prof.Dr. Adnan Aydıner,

Tedavisini İzmirde sürdüren bir yakınım 16 yıl önce meme ameliyatı oldu. Tek memesi alındı, 10 yıl önce kemoterapi aldı, radyoterapi görmedi. Üç yıl önce kaburga (kısmen yumşak doku) metastazı görüldü. Radyoterapi yapıldı, tamoksifen kullandı. CEA değerleri 100 civarında çıkınca Megase denendi, dört ay sonra yüz kemiğinin bir yerinde ağrı-metastaz görüldü. Işınlama alanı riskli olduğu için radyoterapi tedavisinde terredüt edildi. Bu kez altı aydır Xeloda ve ayda bir Zometa alıyor. Ağrıları azaldı, halsizlik oluyor. Xeloda bir hafta kullanılıp, bir hafta ara veriliyor. Klinik tablosu bu olan hastaya siz ne önerirsiniz? Son kullandığı ilaçtan daha etkili bir ilaç var mı? Bu ilacı kullanırken kan yapıcı veya immun sistemi destekleyen gıda veya ilaç almalı mı? Psikolojisini düzeltmek için ilaç kullanabilir mi?

Nihal


Verdiğiniz bilgiler size bir önerebilmek için yeterli değil. Bir hastaya tedavi kararı verilirken diğer organların çalışma kapasitesi, tümördeki reseptörlerin durumu, hastanın yaşı ve genel durumu gibi bir çok bilgiye ihtiyaç vardır. Ancak sadece kemiği tutmuş bir meme kanseri olduğunuz düşünülür ise ve genel durumunuz damardan ilaç almaya uygun ise, ön planda damardan verilen ilaç tedavilerini öneririz. Xeloda kullanımı sırasında ek başka bir kan yapıcı ve immun sistemi destekleyen ajan alınmasına gerek yoktur. İyi ve dengeli bir beslenme önemlidir. Hasta psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunda bir ruh hastalıkları uzmanına başvurmasını öneririz, tabi aile desteği herşeyden önemlidir.

Sayın hocam,

Hastam'ın sol memesinden tümör çıkartılıp lenf bezlerine bakıldı, temiz çıktı. Lenf bezlerine müdahale yapılan koldan farklı bir sorun için akapunktur veya cerrahi bir girişim yaptırmak riskli midir? Kolun şişmesine neden olur mu? Bu kolun şişme tehlikesi ömür boyu geçerli midir?

Saygılarımla

Çağla Karayarlı

Eğer koltuk altınızdaki lenf nodlarınız temizlendi ise o kola yapılacak müdahaleler kolun şişmesine yol açacak sorunlara neden olabilir. Zorunlu olmadıkça o kola işlem yaptırmamalısınız. O kolunuzu korumalısınız, ağır kaldırmamalısınız,akapunktur yaptırmamalısınız. Eğer koltuk altı lenf bezleri alınmadı ise herhangi bir sakınca yoktur.


Sayın Hocam,

Ben 60 yaşındayım Erken evre meme kanseri nedeni ile 2 yıl önce ameliyat oldum. Daha sonra tamoksifen başlandı. Bir ay önce sağ bacağımda şişlik oluştu. Yapılan incelemede tromboflebit olduğu söylendi Buna yönelik kanı sulandıran tedavi başlandı. Bacağımdaki bu şişliğin kanser hastalığı ile ilişkisi var mı?. Bana önereceğinizi bir şey var mı?

Saliha Öz

Sayın Öz,

Mutlaka jinekolojik muayene yaptırınız. Kanserli hastalarda kanda pıhtılaşmaya eğilim artabilir, ancak sizde hastalığın tekrarlamış olduğunu sanmıyorum. Bu açıdan doktorunuzla görüşünüz. Bacağınızdaki tromboflebit başka bir risk faktörü bulunamazsa tamoksifene bağlı gelişmiş olabilir. Bu durumda aromataz inhibitörü kullanmanız ve tamoksifeni kesmeniz daha uygun olur.

Merhaba Adnan bey

Annemin 2 sene önce meme kanseri teşhisi ile tek memesi alındı, sonrasında 6 ay kemoterapi tedavisi gördü. Şimdi de 5 sene kullanacağı bir ilaca devam ediyor. Bu süre içinde nasıl beslenmesi gerektiğini soruyor. Özellikle neleri yemeli ve neleri yememeli? Son 7-8 aydır eli şişti ve inmiyor. Daha fazla şişmemesi ve inmesi için ne yapabiliriz?

Rumuz Nagihan İlknur

Sayın İlknur,

Annenizin beslenmesinde özel bir önerimiz yok. Ancak bol meyve sebze yemesini, kırmızı eti daha az tüketmesini, katı yağları az tüketmesini ve kilo almamasını öneriyoruz. Eldeki şişlik büyük olasılıkla koltuk altındaki lenflerin çıkarılmasına bağlı. Kolunu daha az sarkıtması, elini ve kolunu kesiklerden yaralanmalardan koruması, şiş olan elinde yüzük taşımaması önemli. Düzenli olarak doktor kontrollerine gitmeyi ihmal etmesin.




Merhaba,

Bir yıldır meme kanseriyim. Tedavime halen devam ediyorum. Hastalığımdan önce saçlarımı boyatıyordum. Kemoterapiden sonra şu an saçlarım tekrar uzadı. Yine saçlarımı boyamamda bir sakınca var mı?

Rumuz Kle

Sayın Kle,

Saçlarınızı boyatmada hiçbir sakınca yok. Ancak, markasını bildiğiniz bir saç boyasını kullanmalısınız.

Hocam,

benim anneme iki sene önce meme kanseri teşhisi konuldu. Dört kere ameliyattan önce dört kere de sonra kemoterapi aldı. Ameliyatta sol memesi alındı. Şimdi de akciğerde yenileme var. Yeniden kemoterapiye başlandı. Bu ilaçlar annemi çok etkiliyor, bunun nedeni nedir? Kemik taramasında da metastaz başlangıcı yazıyor bu kemik erimesi mi?

Sayın Okurumuz,

Kemoterapide kullanılan ilaçlar sürekli bölünen hücreleri öldürmektedir. Bu hücreler tümörlerde olduğu kadar, vücutta bazı organlarda da (örneğin, kemik iliği, bağırsaklar) bulunmaktadır. Kemik iliğinde normalde tüm insanlarda yaşam boyu sürekli hücre yapımı vardır. Benzer hücre yapımı “mukoza” dediğimiz ve ağızdan başlayarak makata kadar giden boşluklarda da olmaktadır. Buralarda bulunan hücrelerin bir kısmı sürekli yenilenmektedir. Kanser tedavisi için verilen ilaçlar çoğalan kanser hücrelerini öldürürken vücutta normalde sürekli yenilenen bu hücrelere de zarar vermektedir. Yan etkilerin bir kısmi bu nedenle meydan gelmektedir. Ağızda yara oluşabilmekte, kan değerlerinde düşme olmakta, saçlar dökülebilmektedir. Ancak bu yan etkiler düzelebilir niteliktedir. Tedaviden bir süre sonra vücudumuz bu yan etkileri ortadan kaldırır. Önemli diğer bir yan etki de bulantı ve kusmaların olmasıdır. Bunun için bulantı ilaçları kullanılmalı ve önerilere uyulmalıdır. Kemoterapinin yan etkileri ile ilgili daha fazla bilgi için web kaynaklarından yararlanılabilir (www.adnanaydiner.com). Annenizin kemikteki sorunu hastalığın yayılmasına bağlı olabileceği gibi farklı bir nedene de bağlı olabilir. Kesin tanı için filmlerin çekilmesi, bazen biyopsi yapılması gerekebilir.

Sayın Prof.Dr. Adnan Aydıner,

Ben meme kanseri tanısı ile tedavi gören bir hastayım. Şu an tamoksifen kullanıyorum. Bu ilacı kullanmaya başladığımdan beri sıcak basması, terleme, vajinal kuruluk gibi menopoz benzeri şikayetlerim çok fazla olmaya başladı. İlacı uzun süre kullanacağımı biliyorum, bu nedenle bu şikayetlerin etkisini azaltmak için sizin önerileriniz ne olur?

Rumuz: Çiçek

Sayın Çiçek hanım,

Meme kanseri tanısı ile tedavi gören hastalar özellikle tedaviye bağlı aniden menopoza girdi ise, sıcak basması, terleme, vajinal kuruluk gibi menopoz benzeri şikayetleri doğal yollarla menopoza girmiş olan hastalara kıyasla daha fazla yaşabilir. Bu hastanın bireysel özelliklerine bağlı olarak da farklılık gösterebilir. Sıcak basmalarını önlemek için pamuklu, hafif kıyafetler giymeli, sentetik ve yünlü kıyafetlerin kullanımından kaçınmalısınız. Buna ek olarak aşırı sıcak ortamda kalmamaya özen göstermeli, yatmadan önce ılık bir duş alabilirsiniz. Çay ve kahve tüketimini azaltmada da yarar vardır. Vajinal kuruluğu önlemek için su bazlı kayganlaştırıcılar kullanabilirsiniz.


Sayın hocam,

Ben 48 yaşındayım ve 2003’te bana meme kanseri tanısı kondu. İlk önce ameliyat oldum ve takibinde radyoterapi ve kemoterapi tedavisi gördüm şu an tedavim tamamlandı ve tamoksifen kullanmaya başladım. Tedaviye başladığımda 60 kiloydum, ama tedavi boyunca kan değerlerimi yüksek tutmak ve güçlü olmak için ailemin ısrarı ile iyi beslendim ve şu an tedavi öncesine göre yaklaşık 15 kilo aldım. Bu kilolar hastalığımı olumsuz etkiler mi ve kiloları vermek için diyet yapabilir miyim? Bu konu ile ilgili önerilerinizi yazarsanız sevinirim. Teşekkür ederim.

Selma Soykan

Sayın Selma hanım,

Kilo artışı genellikle menopoza girmemiş olan kadınlarda yaşanan bir sorun olmakla birlikte, meme kanseri tanısı ile kemoterapi alan hastaların yaklaşık %50-90’ı tarafından da ifade edilen bir sorundur. Kilo artışının nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Kaynaklarda meme kanseri tanısı ile tedavi gören hastalarda kilo artışının bulantıya cevap olarak gelişen aşırı yemenin, tedavi sırasında fiziksel hareketlerin azalmasının, depresyonun, serum estradiol düzeyinin ve metabolizma hızı azalmasının sonucunda olabileceği ifade edilmektedir. Bazı çalışmalarda kilo artışının hastalığın seyrini kötüleştirdiği ve erken dönemde hastalığın tekrarlamasına neden olduğu ifade edilse de, bazı çalışmalarda kilo alımı ile hastalığın seyri arasında herhangi bir ilişki olmadığı belirtilmiştir. Buna karşılık menopozda olan ve meme kanseri olan hastalarda tümör hormon reseptörleri pozitif ise, vücuttaki yağ dokusunun östrojen kaynağı olması nedeni ile hastalığın seyrinde olumsuz etki yapabileceği öne sürülmektedir. Diğer taraftan kilo alımının hastalarda diyabet, inme ve hipertansiyon riskini artırdığını biliyoruz. Tüm bu nedenlerden dolayı, şişmanlık hasta sağlığı açısından zararlı kabul edilmektedir. Aldığınız kiloları vermek için diyet yapmaktan çok, düzenli egzersiz yapmalı ve diyette yağ alımını azaltmalısınız. Çalışmalarda da düzenli egzersiz yapan kadınlarda kilo alımının engellendiği, yağ depolanmasının azaldığı ve kadınların aldıkları kiloları sağlığını etkilemeden kalıcı bir şekilde verdiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle imkanınız var ise her sabah kendinizi yormayacak şekilde yürüyüş yapın ve beslenme alışkanlığınızı düzenleyin.

Adnan Aydıner

12 yorum:

  1. sayın hocam ben fk izmirden yazıyorum size
    annem 23 mart 2009 da sol memede 4 adet kitle (biri kanamalı olmak üzere ) frozen yöntemiyle ameliyata qirdi ve 6 saattlik bi operasyon ile qöqüs ve 22 adet lenf düqümü alınarak cıktı ve 4 kürlük bir kemoterapi seanslarına qirmesine karar verildi suanda 2.ci kürün içinde. annemin su anda adet olmasının öqrendiqmize qöre kötü sonuclara sebebiyet verebilmekteymis ama ne derece kesin bilqimiz yok bi ikincisi olarakta size patoloji sonuclarının kısa özetlerini qecicem yorumlarsanız cok seviniriz...
    patoloji raporu:mastektomi materyalinde redüzel tümöre saptanmaıstır.tümörün boyutları 2*1*0.5cm dir. meme bası fasya deri salimdir. alınan örenklerde memenin fibrokistik hastalığı+apokrin metaplazi izlenmistir.alınan 22 adet lenf düqümlerinin tamamı reaktif özelliktedir.immunohistokimyasal yöntemle tümörde ER%40 (+), PR%30 (+), cerbB2 skor 1, Ki67 %5 ten az hücrede (+),p53 (-) olarak saptanmıstır...sayqılarımla
    feridun KALKAN

    YanıtlaSil
  2. Feridun arkadaş Adnan hocanın sitesinden alıntı yaptım kendi sitesine yazarsanız sizi cevaplıyacaktır..

    YanıtlaSil
  3. merhabalar.lütfen bana hemen cevap verebilirmisiniz.annem meme kanseri nedeniyle ameliyat oldu.sağ memeyi aldılar.bir yıl geçti.bugüne kader tedavi başarılı geçti.her şey çok iyi gözüküyordu.bu hafta yapılan pet taramasında karaciğerden biraz şüphelendiler.tomografi çekecekler.karaciğerde gerçekten bir sorun olsaydı kan tahlillerinde ve çekilen ciğer filimlerinde çıkmazmıydı.hastalığı çok erken teşhis edilmişti.

    YanıtlaSil
  4. değerli hocam allah sizden ve sizin gibi insanlardan razı olsun.annem 40 yıl evvel guatr ameliyatı olmuş.geçen yıl meme kanserinin erken teşhisiyle sağ memesi alındı.bu güne kadar doktora her gidişlinden mutlu döndü.herşey mükemmeldi.yaşı 66.bu hafta 3 aylık kontrole gitti. bütün tahliller çok iyi denildi.ama pet taramasında karaciğerden biraz tedirgin olundu boğazından ve karaciğerinden tomografi istediler.bu ne anlama geliyor

    YanıtlaSil
  5. Hocam merhabalar. Annem 7 ay önce meme ca dolayı bir memesi alındı. Pataloji sonuçları:
    invaziv duktak karsinom grade 3,tümor 20mm ve 15mm iki o dak halinde ER ve PR NEGATİF cerrb2 pozitif(+2), metastik aksiller lenf(2/23)büyük metastik lenf nodülü uzun çapı 2.5 cm.
    fisc sonuçlarında ise er negatif, pr ise %70 kuvvetli boyama herb +3 çıkmıştır.
    tedavi olarak 4 kür kematerapi+4 kür herceptin+taksan ve 1 ay radyoterapi önerilmiş+tamoksifen. Bu sonuçlara göre hormon reseptör pozitif diyebilirmiyiz? herceptini 1 yıla tamamlamak gerekirmi bize 12 haftalık tedavi önerildi ve tedaviden sonra tekrarlama riski %kaçtır hocam tşkrler..

    YanıtlaSil
  6. annemin sağ meme üst dış kadranında yaklaşık 5 mm çapında bir adet hipoekoik nodül + bilateral aksillada bir kaç adet reaktif LAP a rastlandı erken tanı ve iyi huylu olduğu söyleniyor ne yapabiliriz ?

    YanıtlaSil
  7. şu an tamoksifen kullanıyorum.3 ayda bir iğne yapılıyor menopoz için.haliyle regli görmüyorum.hamile kalamazsın dedi doktor.doğru mu?tedavi bitince hamile kalınabilirmi

    YanıtlaSil
  8. merhaba hocam. benim ablama 7 ay önce meme kanseri tanısı kondu. iki kere ameliyat oldu ve tek göğsündeki kitle ve koltuk altındaki kitleler lenf bezlerine dokunulmadan alındı. sonrasında 4 kür kemoterapi ardından 40 gün radyoterapi gördü. 4 kür kemoterapisi daha kaldı. bu ay yapılan testlerinde cea düzeyi bir önceki teste göre yüksek çıkmış. geçen ay cea:5.65 ca:13.7 çıkarken bu ay cea: 7.13 ca: 13.4 çıkmış. bu kanser metastaz yapmış anlamına mı gelir? tumör'ün bulunması erken teşhis değildi ve doktoru türünün agrasif olduğunu söylemiş. ayrıca ilk ameliyatta yanlızca memedeki tumörü alırken daha sonra koltuk altında farkedilen kitleleri teker teker aldı. ablamın kolunu kullanabilmesi için tüm koltuk altını boşaltmadı. bu yanlış bir müdahale olabilir mi? bu değerler yüksek çıktığı için ablamın yapması gereken bir şey var mıdır(doktor 1 ay sonraki testlerde yükselme artarsa başka tetkikler yapacaklarını söylemiş) bu arada ablam 40 yaşında ve sigara kullanıyor. çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  9. Sayin hocam 28martta sag memem alinda koltukaltindan 18lenf alindi hepsi temiz erve pr pozitif her2negatifdaha kemoya baslamadim hastaligim ilerde tekrarlarmi

    YanıtlaSil
  10. Jinekomasti dedi ki; bu sorunun kesin bir çözümü yok mu acaba ?

    YanıtlaSil
  11. Hocam merhaba,

    Eşime meme kanseri tanısı konuldu,
    Sağ göğsü alındı. Metastaz evre de deniliyor.
    İnvaziv karsinom metastazı; deri ve deri altı dokusu FA kayıtlı
    İnvaziv duktal karsinom, grade II.
    Tümör çapı: 2 cm
    Tübüler diferansiyon: 2
    Nükleer pleonmorfozim: 3
    Mitotik aktivite: 2
    Total skor: 7
    Nekroz: duktus içi mevcut
    Damar invazyonu: Saptanmadı
    İntraduktal komponenet: mevcut
    Lenfositik cevap: minimal
    Tümör dışı meme: fibrokistik değişiklik. (sol meme )
    Karsinom metastazı ( 12 adet ); aksiler lenf bezleri

    ER: negatif
    PR: %40 orta derece de pozitif
    C_erbB2 ( +3 skor ) pozitif meme kanseri..


    Kemoterapiye başlandı.

    Doktorumuz %90 iyileşme şansın var diyor.
    Sağkalım durumu ne olur sizin görüşünüze göre.


    Saygılarımla,

    Coşkun..

    YanıtlaSil
  12. HOCAM ÖNCELİKLE CEVAP VERDİĞİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.

    HASTAMIZIN TEDAVİSİ TANI KONULDUĞUNDAN İTİBAREN DOKTORUMUZUN YÖNLENDİRDİĞİ ŞEKİLDE DEVAM ETMEKTEDİR.
    UZAK METASTAZ DURUMUNU SORMUŞSUNUZ.
    KEMİK SİNTİGRAFİSİNDAKİ BULGULAR:
    Sternum üst yarısında manibrum sterni ve korpusta, servikal, lomber vertebralarda yaygın, sağ 4.,5.,6.kostaların önyüzünde, sol 2.,3.,4. kostaların ön yüzünde, sağ-sol kostaların posterior yüzünde yaygın, sağ iliak kristada, her iki spina iliaka anterior süperiorda radyofarmasötik tutulumunda artış izlenmiştir.Radyofarmasötiğin fizyolojik atılım yolu olan böbrekler çok hafifçe vizüalizedir.
    PET/BT RAPORU:

    Sol supraklavikuler (5.5), sağ üst mediastinal (5.4), sağ paratrakeal (8.3), sağ hiler (6.7), sol paratrakeal (6.5), sol interlober (6.4), ve batında pankreas başı komşuluğunda sağ paraaortik (8.5) lenf bezlerinde artmış metabolik aktivite tutulumu izlenmektedir.
    iskelet sisteminde; vertebralarda (8.8-16.8), kostalarda (8.2), sternumda (10.3), skapulalarda (5.9), klavikulalarda (7.4), sol humerus başında (5.8) ve pelvis kemiklerinde (11.8) artmış metabolik aktivite tutulumu izlenmektedir.

    raporlarda yazanlar bunlar Hocam...

    TEŞEKKÜRLER....COŞKUN

    YanıtlaSil

Sende yaz...

Diğer Sayfalarıda Dolaşın