31 Ocak 2009 Cumartesi

İnsan kaderine boyun eymelimi

Türkülerimiz bile umutsuz insan kaderine boyun eymeli bu nasıl mantık bence eymemeli direnmeli hemde son ana kadar.Bu hastalıkla tanıştığımda kısa bi umutsuzluk yaşadım yahu bu kadar kolaymı ölmek aslında ilk düşüncem memesiz kalınca nasıl görüneceğimdi daha sonra anladımki bunun hiç bi önemi yokmuş aslolan hayatı dolu dolu yaşamakmış bende öyle yapıyorum yapamadıklarımı yapmak istiyorum ve yapıyorumda.Benimle aynı kaderi paylaşan arkadaşlar şunu hiç unutmasınlar hiç bir şey bizim hayatımızdan önemli deyil bu günlükte bu kadar yazıyorum yarın yeni bir gün olacak belkide gün doğmadan neler doğacak.....

Mamografiyi İhmal Etmeyin

Memedeki kitle hangi yöntemle araştırılır?

Memedeki kitlelerin araştırılmasında kullanılan tetkiklerin başında ultrason ve mamografi gelir. Yoğun meme dokusu nedeniyle genç kadınlarda mamografiyle sonuca ulaşmak daha zordur. Bu nedenle ultrason tercih edilir. Yaşınız 40 üzerindeyse mamografi ve ultrason birlikte uygulanır.

Kanser teşhisinde mamografi ultrasondan daha iyi bilgi verir. Bu yöntemlerle kesin teşhis konabilir mi?

Her iki yöntem de sadece kitlenin yapısı ve kanser olma riski hakkında bilgi verir, fakat kesin teşhise götürmez. Kesin teşhis mevcut kitleden parça alınmasıyla konur.

Kitleden parça nasıl alınır?

Eğer kitle kist yani; içi sıvı dolu yapıdaysa, hekiminiz gerek görürse bir enjektörle kistin içine girerek buradaki sıvıyı boşaltır (iğne biyopsisi) ve bu sıvı patolojide mikroskop altında incelenir. Eğer kitle solid (sert) yapıdaysa, yine bir enjektörle birkaç defa kitleye batırılarak, kitleyi oluşturan hücreler alınır ve bu hücreler mikroskop altında incelenir. Buna 'ince iğne biyopsisi' denir.

28 Ocak 2009 Çarşamba

Yaşamımda tek bildiğim hiç bi şey bilmediğimdir

demiş bir düşünür bende 50 senelik hayatımda hiç bi şey öğrenememişim .Hep başkaları için yaşadım aman üzülmesinler diye bin takla attım .İçimde saftiri bi düşünce vardı benim için ellerinden geleni yaparlar diye düşünüyordum ,hani en azından senelerce yardımcı olduklarım belkide arkadaşlarım ne kadar yanılmışım insanın tek dostu ailesi yani çocuklarıymış bide annesi ve kardeşi bi alkolik abim var hastalığımı duyduğunda ya bu canı ben versem sen kurtulurmusun demişti bunu hiç unutmadım unutamadım .Şimdi en azından hayatımın kıymetini öğrendim bide ne olursa olsun kendi canımdan olanların beni düşündüğünü bunları yazıyorum çünkü bazı insanlara güvenmemeyi bilmiyormuşum ,çünkü herkezi sevmemek lazımmış, çünkü yaşamımda tek bildiğim şey bir şey bilmediğimmiş.....

23 Ocak 2009 Cuma

Gecelerden bir gece

Yaşıyorum doyumsuz fazla açmıyacağım ama çok mutluyum demekki bazı şeylerden vazgeçmek gerekiyormuş bazı mutluluklar için iyiki vazgeçmişim ......

22 Ocak 2009 Perşembe

Deli diyorlar bana desinler değişemem

Bu gün bi arkadaşım ameliyat oldu,bende bir telaş bir telaş elimde olsa uçup giderim oraya ben sevgiyi ve nefreti en yoğun yaşayanlardan biriyim ya var ya yok ikisinin ortasını bir bulamadım,bundan sonrada zor bu yüzden adım deli Selvere çıktı varsın çıksın be eyer deliliğe vurmasa insan bazı şeylerin altından kalkamaz ne demişler akıllı olup dünyanın kahrını çekeceğine deli ol dünya senin kahrını çeksin bu günlükte bu kadar yazıyorum beni okuyan birileri varsa sevgi ler saygılar...

20 Ocak 2009 Salı

Bu günde kızımın evlenme yıldönümü 2 sene geçmiş

Artık yuvadan uçmasının 2.ci senesi canım benim ama yuvasını kurmuş saygılı olmam lazım benim gözümde hala küçük bir çocuk ama biliyorumki o bi yetişkin yolu açık olsun sevgili damadım sana çok akıllı çok duygusal merhametli bütün bunlara tezat işini bilen gerektiğinde babasını tanımayan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayan kızımı verdim kıymetini bil..

19 Ocak 2009 Pazartesi

Bu gün kızımın doğum günü

28 Sene olmuş dün gibi sıkı yönetim var sancın tutar hadii polis arabaları götürür hastahaneye sene 1981 Ocak ayı soğuk ama kimin umrunda 5 dakkada bir sancı aman Allahım parçalanıyorum doğurtun beni yada sezeryan yapın çabukkk doktorlar gülüyor sonunda bi doktoru gözüme kestiriyorum 1 gün 1 gece sancı çekmişim yanına gidip beni doğurtacaksın diyorum ama benim mesaim bitiyor diyor ben anlamam nolur bitene kadar doğurt diyorum gel diyor masaya vee kızımı doğuruyorum bunlar çok tatlı anılar bu gece kızım 28 yaşına bastı nice yıllara iyiki doğdun Nilayım...

8 Ocak 2009 Perşembe

Hayat kadere inat

Kadere inat yaşayacağız hayatı.Bu gün bi arkadaşım ameliyat oldu hastahaneye gittim bi ara kapıda başım döndü nedense hep böyle olur kendine has bi kokusu vardır hastahanelerin beni boğar kendine gel dedim kendime gir arkadaşını gör....İyiki gitmişim yanlızdı kitap götürdüm ona bilirim hastahanelerin yanlızlığını hep dostlarını arar insan sevdiğini arar biraz hüzünlendimmi ne....Arkadaşım iyi dahada iyi olacak bu günlükte bu kadar yazıyorum yarın çok güzel olacak......

7 Ocak 2009 Çarşamba

Sabah kalktığında aynaya bak ve.....

Bu gün çok mutluyum,çok güzelim her şey güzel de ..Böyle söylemişti bi dostum yüzüme bakınca ne demek istediğini yeni anlıyorum,insan hastalanmadan sağlığının, kaybetmeden sevdiği herşeyin değerini bilmeli.Hiç bi şey için geç deyil bundan sonra sabah ilk işim aynaya bakmak veee bugün çok mutluyum demek olacak bu günde bu kadar yazıyorum .. Bana bu siteyi hediye edip bir nevi terapi görmemi sağlayan çocuklarıma teşekkür ediyorum.

5 Ocak 2009 Pazartesi

Pazartesi günlerinden neffrettt ediyorum

Gelanek bozulmadı gelişi dünden belliydi ,gene herzamanki gibi berbat bi pazartesi yaşadım ...Nesini anlatayım apartmanın lagımı taşmış önce kustum annem ayzammer hastası bankadaki bütün parasını,evdeki halıları kime verdiği meçhul kafayı bozup önüme gelene sövdüm daha yazmayacağım çünki biraz sonra yöneticiyi dövmekle meşgul olacağım

4 Ocak 2009 Pazar

Yarın Pazartesi aman Tanrım

Hayatımın bütün iyi ve kötüleri bu günde geldi başıma,bu günde evlendim,bu günde ilk kızımı doğurdum,bir pazartesi gününde babamı kaybettim bu böyle sürer gider iyisi çocuklarımın doğmasıydı diğer ne varsa hep bu günde geldi başıma kanser olduğumu bile bu günde öğrendim ve sanırım bu günde hayatım biter ,ameliyat olacağım pazartesiye gün veriyor doktor öyle bi hayırrr dedim doktor korktu.Salı günü oldum ameliyatımı bir nevi pazartesi lanetini yıktım ben salılara devam diyorum.....Yaşamayı seviyorummm

3 Ocak 2009 Cumartesi

Paylaştıkça atacağız üzüntüleri

Biraz sonra çıkacağım evden,anneme gideceğim kendisi yaşlı artık bakıma ihtiyacı var ama nedense ben bir türlü kabul etmek istemiyorum.Lale devrinden duraklama devrine geçiş yapmışım sanki aslında içim kıpır kıpır suskunluk yakışmıyor bana bir takım kararlarımın arkasında durmalıyım belkide bu yüzdendir suskunluk neyse bu günde bu kadar yazıyorum anneyi görüp kendini çocuk zannetme zamanı.....

2 Ocak 2009 Cuma

Yıldızlarda kayar durmaz yerinde

Nerden aklıma geldiyse,sanki beni anlatıyor herşeyin bir sonu var.İnsan dediğin çok değişken bir varlık yada bu hastalık hayata bakış açımı tamamen değiştirdi artık hiç bi şeye kızmıyorum,hiç bi şeyi umursamıyorum sultanlarda hasta olur mevla dermansız hiç bi dert vermemiştir.Bence önemli olan nefes aldığın her saniyenin keyfini çıkarmak,bu günlük bu kadar yarın bu günden daha güzel olacak

1 Ocak 2009 Perşembe

Meme Kanseri İçin Bilinen Bazı Risk Faktörleri

Meme Kanseri İçin Bilinen Bazı Risk Faktörleri Şunlardır:

Yaş: Kadın yaşlandıkça meme kanseri riski artar. Meme kanserlerinin çoğu 50 yaş üstündeki kadınlarda görülür; özellikle 60 yaşın üstünde risk daha da artar. Bu hastalık 35 yaş altı kadınlarda yaygın değildir.

Aile öyküsü: Anne, kız kardeş veya kızında meme kanseri olan bir kadında meme kanseri riski fazladır. Kişinin yakını menopozdan önce kanser olmuşsa veya her iki memede kanser görülmüşse risk daha da artar. Meme kanserli hastaların % 5’inde ailesel özellik görülür. Bu kadınlarda genellikle daha genç yaşta (menopozdan önce) kanser görülmekte ve ailelerinde birden fazla kişide kanser bulunmaktadır.

Kişisel öykü: Lobüler karsinoma in situ tanısı olan bir kadında meme kanseri riski ortalamanın üstündedir. Bu kadınların yaklaşık % 25’inde istilacı kanser görülür. Ayrıca, meme kanseri geçirmiş ve iyileşmiş kadınlarda tekrar meme kanseri olma olasılığı daha yüksektir. Meme kanseri (veya duktal karsinoma in situ) tedavisi gören kadınların yaklaşık % 10-15’inden azında daha sonra ikinci bir meme kanseri görülmektedir.
Meme kanseri için diğer risk faktörleri adet kanamasının erken yaşta (12’den önce) görülmesi, veya menopoza geç girilmesidir(55’ten sonra). Ayrıca ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurmuş veya hiç çocuğu olmamış kadınlarda meme kanseri riski daha yüksektir. Tüm bunlar kadının doğal hormonları ile ilgili faktörlerdir. Şu anda meme kanseri riskinin hormon ilaçlarıyla (doğum kontrol hapları, kısırlığın tedavisinde kullanılan ilaçlar, menopozda kullanılan hormon ilaçları) artıp artmadığı bilinmemektedir. Araştırmacılar çok sayıda kadın üzerinde çalışmalar yaparak bu önemli sorunun yanıtını bulmaya çalışmaktadır.

Birçok kadın iyi huylu meme hastalıkları konusunda da endişelenmektedir. Kadınların çoğu memelerinde farkettikleri basit şişlikleri önemsememekte ve bunun kanser riskini artırmayacağını düşünmektedir. Oysa atipik aplazi gibi meme dokusunda değişikliklere neden olan iyi huylu hastalıkların da meme kanseri riskini artırdığı saptanmıştır.
Bilim adamları meme kanserinin diğer olası nedenlerini araştırmaktadır. Örneğin; çevresel faktörlerin meme kanseri riskini etkileyip etkilemediği araştırılmaktadır. Böcek ilaçları, elektromagnetik alanlar, egzoz dumanları , su ve yiyeceklerdeki mikroplar araştırılmakta olan çevresel faktörlerdendir.

Yaşam şekli ile ilgili bazı özellikler de kadında kanser riskini etkileyebilir. Örneğin; bazı çalışmalar alkol alan kadınlarda kanser riskinin az da olsa arttığını ortaya çıkarmıştır. Riskin tüketilen alkol miktarına paralel olarak arttığı düşünülürse, alkol kullananların hiç olmazsa miktarı azaltmaları gerekmektedir.
Bilim adamları düşüklerin meme kanseri riskini artırıp artırmadığı üzerinde çalışmalarını sürdürmektedirler. Günümüze değin yapılan çalışmalar farklı sonuçlar vermiş ve bu konu henüz netlik kazanmamıştır.

Yaşlı ve şişman kadınların meme kanseri riskinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Diyet ve meme kanseri arasındaki ilişki halen araştırılmakla birlikte, bazı bilim adamları az yağlı, sebze ve meyvelerin ağırlıklı olduğu iyi dengelenmiş bir diyetin ve ideal kiloyu sürdürmenin kanser riskini azalttığına inanmaktadır. Ayrıca son çalışmalar genç kadınlarda egzersizin meme kanseri riskini azaltabileceğini öne sürmektedir.


Tanı Koyma
Günümüzde meme kanserinin tanılanmasında elimizdeki en etkili araç düzenli mammografidir. Ancak mammografi her zaman doğru sonuç vermeyebilir. (Meme dokusunda bir sorun olduğunu hisseden kadın mammogram normal çıksa da rahatlamamalı ve endişelerini hekimiyle paylaşmalıdır.) Mammografi her meme kanserinin erken dönemde ortaya çıkaramayabilir ve bazen de kanser olmasa da yanlış pozitif sonuç verebilir. Araştırmacılar mammografi sonuçlarının daha doğru olması için çalışmalarını sürdürmektedirler. Ayrıca meme dokusunun daha ayrıntılı görüntülerini elde edebilmek için başka teknikler üzerinde çalışmaktadırlar.
Araştırmacılar ayrıca meme kanserli kadınların kan ve idrarlarında anormal miktarda bulunan maddeler (tümör göstergeleri) üzerinde çalışmaktadırlar. Bu markerların bazıları meme kanseri tanısı konmuş kadınların takibinde kullanılmaktadır. Ancak günümüzde hiçbir kan veya idrar testi meme kanserini tanılamak için yeterince güvenilir değildir.

Tedavi
Araştırmacılar meme kanserini tedavi etmek için daha etkili yollar aramaktadırlar. Ayrıca tedavinin yan etkilerini azaltacak ve hastaların yaşam kalitesini artıracak yöntemler üzerinde çalışmaktadırlar. Laboratuvar çalışmaları yeni bir yöntemin umut vaat ettiğini gösterdiğinde bu yöntem klinik bir araştırmayla hastaya uygulanır. Bu araştırmalar önemli sorulara yanıt bulmak; yeni yöntemin güvenilir ve etkili olup olmadığını anlamak amacıyla tasarlanmıştır. Genellikle bu çalışmalarda yeni yöntem standart tedavi ile karşılaştırılır. Klinik çalışmalarda yer alan hastalar yeni tedavi yönteminden yararlanan ilk kişiler olma şansına erişebildikleri gibi tıbbın ilerlemesine de önemli katkıda bulunurlar.
Meme kanserinin tüm evrelerinin tek bir ilaçla tedavi edilmesi, üzerinde çalışılan bir konudur. Araştırmacılar yeni tedavi yöntemlerini, yeni ilaç dozları ve şemalarını ve yeni kombinasyonları test etmektedir. Çeşitli kemoterapi ilaçları ve ilaç kombinasyonları üzerinde olduğu gibi hormon ilaçları üzerinde de çalışmaktadırlar. Ayrıca kemoterapiyi hormon tedavisi ve radyasyon tedavisiyle birlikte kullanmanın yollarını aramaktadırlar. Bazı çalışmalarda ise bağışıklık sisteminin kansere yanıtını güçlendiren ve vücudun tedavinin yan etkileriyle baş etmesini sağlayan ilaçlar (biyolojik tedavi) araştırılmaktadır.
Bazı çalışmalarda kanser hücrelerini harap etmek için çok yüksek dozda kemoterapinin standart dozdan daha etkili olup olmadığı araştırılmaktadır. Yüksek doz kemoterapi kan hücrelerinin oluştuğu kemik iliğine ciddi şekilde zarar verdiğinden, araştırmacılar kemik iliğini düzeltecek yöntemler denemektedir. Bu yöntemler (kemik iliği nakli, kök hücre nakli, koloni uyarıcı faktörler) tıbbi terimler başlığı altında tanımlanmıştır.
NCI tarafından yayınlanan ve bu araştırmaların olası yarar ve risklerini anlatan Klinik Çalışmalar Hakkında Her Şey adlı kitapçığı okuyabilirsiniz. Klinik araştırmalara katılmak isteyenlerin hekimleriyle görüşmeleri gerekmektedir.
Klinik çalışmalar hakkında bilgi edinebilmek için NCI tarafından geliştirilen bilgisayar veritabanı olan PDQ‘ yu kullanabilirsiniz. Burada tüm ülkedeki klinik çalışmalar ve ayrıca kanser tedavisine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Kanser Bilgi Servisi aracılığıyla bu bilgilere ulaşabilirsiniz.

Tıbbi Terimler

Benign (iyi huylu): Kötü huylu olmayan; yakın dokuları istila etmeyen veya vücudun diğer bölümlerine yayılım göstermeyen.

Biyolojik terapi: Kanserle veya kanser tedavisinin neden olduğu bazı yan etkilerle savaşmak için vücudun bağışıklık sistemini kullanan tedavidir. Ayrıca immünoterapi olarak da bilinir.

Biyopsi: Mikroskop altında kanser yönünden incelemek üzere doku örneği alma.

Cerrahi: Ameliyat

Doku: Vücutta belli bir görevi olan hücre topluluğu.

Duktal karsinoma in situ: Sadece süt kanalında anormal hücre bulunması. Hücreler memedeki diğer dokulara yayılmamıştır. DCIS veya duktal karsinoma olarak da bilinir.

Evre: Kanserin durumu. Meme kanserinin evresi tümörün büyüklüğüne ve yayılıp yayılmadığına bağlı olarak değişir.

Hormonlar: Organ ve dokuların fonksiyonlarını etkileyen, vücutta bulunan kimyasal maddeler.

Hormon reseptör testi: Büyümek için tümörün kadınlık hormonlarına ihtiyaç duyup duymadığını belirlemeye yarayan laboratuvar testleri.

Hormon tedavisi: Vücudun bir bölümü veya organı üzerinde bir hormonun etkilerini azaltma, bloke etme veya artırma yoluyla kanseri tedavi etmek için hormon kullanma.

İltihabi meme hastalığı: Nadir görülen ve memedeki lenf damarlarını tıkayan bir kanser türü. Meme dokusu kızarık, sıcak, şiştir. Evre III meme kanseri adıyla da bilinir.

İnvaziv (yayılan)(kötü huylu) kanser: Kaynaklandığı meme dokusunun dışına yayılan kanser. İnfiltran kanser adıyla da anılan bir kanser türüdür.

Jinekolog: Kadın üreme sistemi hastalıkları tedavi ve bakımında uzmanlaşan hekim.

Kanal: Sütü loblardan meme ucuna taşıyan küçük oluk.

Kanser: Anormal hücrelerin kontrolsüzce çoğaldığı hastalık grubu için kullanılan terim. Kanser hücreleri yakın dokuları istila edebilir ve kan dolaşımı veya lenf sistemi yoluyla vücudun diğer bölümlerine yayılabilir.

Karsinoma: Bir organın sınırları içinde başlayan kanser.

Kemik iliği: Kemiklerin içindeki yumuşak materyal. Kan hücreleri kemik iliğinde üretilir.

Kemik iliği nakli: Yüksek doz kemoterapi veya radyasyon tedavisi ile harap olan kemik iliğinin yerine konduğu bir işlem. Eğer verilecek ilik, tedaviye başlamadan önce hastanın kendisinden alınırsa buna otolog nakil denir.

Kemoterapi: Kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmak veya onları öldürmek için ilaçlarla yapılan tedavidir; ayrıca ameliyat öncesi kitleyi küçültmek amacıyla da kullanılır.

Kısırlık: Çocuk s önleme, belirleme, tanılama ve tedavi etmede hastaların bilim adamlarına yardım ettiği araştırma çalışmaları.

Koloni Vücutta doğal olarak bulunan ve kan yapan hücreleri uyaran (çalışmalarını sağlayan) maddelerin laboratuvarda hazırlanmış şekli. Bu tedavi kemoterapi ve radyasyon tedavisinden zarar görmüş kemikiliğinin toparlanmasını sağlar.

Kök hücresi: Tüm kan hücrelerinin kaynağını aldığı hücreler.

Kök hücre nakli: Kanser tedavisiyle harap olan kemik iliğini onarmak için uygulanan bir yöntem. Bu yöntemle, tedaviye başlamadan önce hastadan kanda bulunan ve kemik iliğindeki hücrelere benzeyen hücreler (kök hücre) alınır. Kanser tedavisi bittikten sonra kemik iliğinin toparlanmasını ve sağlıklı hücre üretmeye devam etmesini sağlamak için bu hücreler hastaya enjekte edilir.

LCIS, lobüler karsinoma in situ: Memenin lobüllerinde bulunan anormal hücreler; kadının meme kanseri gelişme riskinin yüksek olduğunu gösterir.

Lenf: Lenfatik sistemde dolaşan, vücudu enfeksiyon ve hastalıklara karşı koruyan hücreleri taşıyan renksiz sıvı.

Lenfödem: Koltuk altı lenf bezleri meme ameliyatı sırasında alındığında veya radyasyonla harap olduğunda ortaya çıkan sıvının kolun şişmesine neden olması.
Lenfatik sistem: Vücuttan atıkları uzaklaştıran ve enfeksiyonlara karşı savaşmasını sağlayan sıvıları filtre eden sistem.

Lob, lobül: Memenin süt üreten bölümü olup süt kanallarının bitiminde bulunur. Her bir memenin daha küçük bölümler olan lobüllerden oluşmuş 15-20 lobu vardır.

Malign (kötü huylu): Kanserli; dokuları istila edebilen, yayılabilen ve tahrip edebilen.

Mammogram veya mammografi: Memenin röntgen görüntüsü.

Mastektomi: Memenin ameliyatla alınması.

Menopoz: Kadının adetten kesildiği dönem.

Metastaz veya metastatik: Kanserin vücutta çıkış yerinden başka bir bölgeye yayılması. Diğer bölgeye sıçrayan hücreler orjinal tümör hücrelerine benzer.

Mikrokalsifikasyon: Mammografiyle saptanabilen ince kalsiyum birikintileri.

Onkolog, medikal onkolog veya kanser uzmanı: Kanserin tedavisinde kemoterapi veya hormon tedavisini kullanan hekim.

Östrojen: Bir kadınlık hormonu; bazı meme tümörlerinin oluşmasına neden olan hormonlardan biri.

Patolog: Normal olup olmadıklarını belirleyebilmek için hücre ve dokuları mikroskop altında inceleyen hekim.

Progesteron: Bir kadınlık hormonu; bazı meme kanserlerinin gelişmesine neden olan hormonlardan biri.

Protez: Bir vücut bölümünün yapay olarak monte edilmesi. Meme protezi iç çamaşırın altına giyilebilecek meme şeklinde bir şeydir. Ayrıca, meme rekonstrüksiyonunda göğüs kaslarının altına yerleştirilen implantın teknik adıdır.

Radyasyon veya radyasyon tedavisi: Kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili röntgen ışınlarının uygulandığı tedavi. Radyasyon kanser tanısı için düşük dozda, tedavisi için yüksek dozda uygulanır.

Radyolog: Röntgen yorumlama ve özel bazı görüntüleme teknikleri konusunda özel eğitim almış hekim.

Risk faktörü: Bir kişide kanser oluşma riskini artıran unsurdur.

Röntgen: Yüksek enerjili radyasyon; tanı için düşük dozlarda, tedavi için yüksek dozda kullanılır

Tarama: Belirtiler henüz ortaya çıkmadan hastalık olup olmadığının araştırılması.

Tümör: Anormal doku büyümesi. Tümörler iyi veya kötü huylu olabilir.

Ultrasonografi: Kulakla duyulamayan yüksek frekanslı ses dalgalarının dokulara gönderildiği ve bu seslerin yankılarının grafiğe dönüştürüldüğü bir tanı yöntemi. Bu görüntüler TV ekranına benzer bir ekrana yansır. Yoğunlukları farklı olan dokular ses dalgalarını ayrı şekillerde yansıttıkları için görüntüler farklı olur. Ultrason ile memedeki bir kitlenin sıvı dolu bir kist mi, katı bir tümör mü olduğu anlaşılabilir.

Yatışma (remisyon): Kanser belirtilerinin ortadan kalkması. Remisyon geçici veya kalıcı olabilir.

Yumurtalıklar: Yumurta ve hormon üreten kadın üreme organları


Kaynaklar

Kanser hakkındaki bilgilere ulaşabilmek için başvurabileceğiniz yerlerden bazıları aşağıda sıralanmıştır. Bunlar dışındaki merkezlere de çeşitli yollardan ulaşabilirsiniz.

Kanser Bilgi Servisi
Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün ücretsiz bir hizmeti olup kanser hastalarına, ailelerine, arkadaşlarına, topluma ve sağlık profesyonellerine hizmet veren bir telefonla danışma servisidir. Kansere ilişkin sorulara yanıt verilir, isteyenlere kanserle ilgili kitapçıklar gönderilir. Sorularınız yanıtlanırken NCI PDQ adlı programı esas alınır. Ayrıca bölgesel servisler hakkında bilgi verilir.
Ücretsiz tel: 1-800-4-CANCER (1-800-422-6237)
Tel no: 1-800-332-8615

Amerikan Kanser Derneği (American Cancer Society)
Amerikan Kanser Derneği tüm dünyada şubeleri bulunan gönüllü bir organizasyondur. Araştırmaları destekler, eğitim programları düzenler, hasta ve ailelerine çeşitli hizmetler sunar. Kendi kendine meme muayenesi, meme kanseri ve cinsellik ile ilgili ücretsiz kitapçıkları vardır. Kitapçık istemek veya dernekle bağlantı kurmak için ücretsiz olarak 1-800-227-2345 nolu telefonu arayabilirsiniz.

Ulusal Meme Kanseri Organizasyonları İttifakı (National Alliance of Breast Cancer Organizations) (NABCO)
Tenth Floor
9 East 37th Street
New York, NY 10016
1-800-719-9154
Ulusal Meme Kanseri Organizasyonları İttifakı meme kanserli hastalara tanı, tedavi ve destek konusunda hizmet sunan organizasyonlardan oluşmuş bir ağdır. NABCO arayanları gereken yerlere yönlendirir. Ayrıca meme kanseri hakkında bilgiler verir ve tedavi olan hastalarla ilgili yasal düzenlemelerde yer alır.


Diğer Kitapçıklar

Aşağıda adları sıralanan Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü (National Cancer Institute- NCI) kitapçıklarını İngilizce olarak 1-800-4-CANCER i arayarak isteyebilirisiniz veya
http://www.cancer.gov girerek indirebilirsiniz:

Kanser Tedavisine İlişkin Kitapçıklar
- Kemoterapi ve Siz: Tedavi Sırasında Kendinize Yardım İçin Rehber.
- Radyasyon ve Siz: Tedavi Sırasında Kendinize Yardım
- Kemoterapi Sırasında Kendinize Yardım
- Klinik Çalışmalar Hakkında Her Şey
- Kanser Hastaları İçin Beslenme İpuçları
- Kanser Ağrısından Kurtulma
- Ağrı Kontrolü Hakkında Sorular ve Yanıtları

Kanserle Yaşamaya İlişkin Kitapçıklar
- Zaman Kazanma: Kanserli Hastalara ve Onlara Bakım Veren Kişilere Destek
- Yüzünüzü Geleceğe Dönme: Kanseri Yenenler İçin Rehber
- Kanser Nüksettiğinde: Tekrar Meydan Okuma
- İlerlemiş Kanser: Bugünü Yaşamak

Çeviri:
Zeliha Tülek, MSc.
İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu
İç Hastalıkları Hemşireliği ABD
(Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü Yayını Yayın No: 95-1556)

Kaynak: http://www.adnanaydiner.com/

Meme Kanseri Sözlüğü

Abse: Mikroorganizmaların başlattığı enfek-siyonlara karşı savunma olarak meydana gelen cerahat birikimidir.

Areola: Meme ucunun etrafındaki koyu renkli dokudur.

Aspirasyon: İğne ve enjektör kullanarak kistten sıvının ve kitlelerden hücrelerin alınmasıdır.

Atipik hiperplazi: Hem anormal (atipik) olan hem de sayıca artan hücrelerdir. Atipik hiperplazi olarak adlandırılan iyi huylu mikroskopik meme değişiklikleri, kadınlarda meme kanseri gelişme riskini hafif derecede artırmaktadır.

Ortalama risk (meme kanseri için): Hastalıkla ilişkili olduğu bilinen bazı özel etkenlerin olmadığı durumda meme kanseri olma riskini ölçer.

İyi huylu: Kötü huylu olmayan, komşu doku veya vücudun diğer bölümlerine yayılmayan.

İyi huylu meme değişiklikleri: Memede kanseröz olmayan meme değişiklikleri. İyi huylu meme değişiklikleri ağrıya, meme akıntısına ve başka problemlere neden olabilir.

Biyopsi: Tanı amacıyla mikroskop altında incelemek için bir miktar doku ve hücrelerin alınma işlemidir.

BRCA1 ve BRCA2 genleri: Değiştiklerinde meme kanserine yatkınlığı göstermektedir. Genetik olarak geçen meme kanseri vakalarının %80-90'ında bu genler değişmiştir.

Meme yoğunluğu: Genç kadınlarda fazla olan glandular doku mammografi ile meme kanseri tanısının konmasını engelleyen.

Meme implantları: Mastektomiyi takiben yeni memenin oluşturulmasında kullanılan silikon jel veya serum fizyolojik ile doldurulmuş silikon keselerdir.

Kalsifikasyonlar: Mammografide de görülen, dokudaki küçük kalsiyum birikintileridir.

Kanser: Kontrolsüz anormal hücre çoğalması ile karakterize 100’den fazla hastalığa verilen genel addır. Kanser hücreleri sağlıklı dokuyu istila edip tahrip eder ve kan ve lenf yolu ile vücudun diğer bölümlerine yayılabilir.

Karsinoma: Organları, bezleri ve diğer vücut yapılarını örten dokularda (epitel dokusu) başlayan kanserdir. Çoğu kanser karsinomadır.

Karsinoma in situ: Oluştuğu hücreye yerleşen ve etraftaki dokulara yayılmayan kanserdir.

Chemoprevention: Kanser gelişme riski yüksek olan bireylerde kanserin oluşmasını veya kanser tedavisi gören bireylerde kanserin tekrarlanmasını önlemek amacıyla ilaç veya vitaminlerin kullanılmasıdır.

Kromozom: Genleri içeren hücrenin çekirdeğinde bulunan yapılardır.

Klinik meme muayenesi: İlk önce bir memede daha sonra da diğerinde meme ve koltuk altının hekim tarafından değerlendirilmesidir.

Bilgisayarlı tomografi (BT): Vücuttaki bölgelerin enine-kesit görüntülerinden oluşan ve pek çok röntgen görüntüsünden elde edilen bilgiyi organize etmek için bilgisayarı kullanan bir görüntüleme tekniğidir.

Bilgisayar destekli tanı: Mammografi’yi ve şüpheli görünen alanları değerlendirmek için özel bir bilgisayar programının kullanımıdır.

Core iğne biyopsisi: Mikroskopik değerlendirme için bir miktar doku almak amacıyla küçük kesici bir iğne kullanılır.

Adet dönemindeki meme değişiklikleri: Adet döneminde hormonların düzeyinde meydana gelen değişime cevap olarak ortaya çıkan normal doku değişiklikleridir. Peryodik meme değişiklikleri memelerde şişlik, hassasiyet ve ağrıya neden olur.

Kist: İçi su dolu keseciklerdir. Meme kistleri iyi huyludur.

Tanı amaçlı mammografi: Kitle gibi hastalığın belirtisi olan veya tarama amaçlı mammografide anormallik saptanan kadınların memesini değerlendirmek için meme grafisinin kullanımıdır.
Dijital mammografi: Anlaşılması zor ama önemli olan değişiklikler hakkında bilgi edinmemizi sağlayan röntgen görüntülerinin bilgisayara kayıt edilme tekniğidir.

Kanallar (ducts): Vücut sıvılarını taşıyan kanallardır. Meme kanalları meme lobundan meme ucuna doğru süt taşır.

Duktal karsinoma in situ: Meme dokusunda sadece kanallara yerleşen kanserdir.
Eksiziyonel biyopsi: Genellikle sağlıklı dokuların sınırları boyunca dokudaki anormal bölümün mikroskopik değerlendirme için cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Eksiziyonel biyopsi ile memeden kitle tam olarak çıkartılır.

Yanlış negatif (mammografi): Hastalık var iken meme grafisi ile meme kanseri tanısının konamaması.

Yanlış pozitif (mammografi): Hastalık yok iken meme grafisi ile meme kanseri tanısının konması.
Yağ nekrozu: Memeye gelen bir travmaya cevap olarak oluşan yağ dokusunun kitlesidir.

Fibroadenom: Hem yapısal (fibro) hem de glandular (adenom) dokulardan meydana gelen iyi huylu tümörlerdir.

Fibrokistik hastalık: Genel meme değişikliklerine bakınız.

İnce iğne aspirasyonu: Kistten sıvı çekmek veya sert kitlelerden hücre örneği almak için ince uçlu iğneler kullanılarak yapılan aspirasyondur.

Genel meme değişiklikleri: Memedeki düzensizlik ve kitlelerdir. Bunlar “fibrokistik hastalık” veya “iyi huylu meme hastalığı” olarak adlandırılır.

Gen: DNA molekülünün bir parçasıdır ve kalıtımın temel biyolojik ünitesidir.
Genetik değişiklik: Gen davranışlarını bozan ve bazen de hastalığa neden olan DNA segmentindeki değişikliklerdir.

Yüksek risk (meme kanseri için): hastalıkla ilgili etkenlerin varlığı bilindiğinde meme kanseri olma riskini ölçer.

Hormon replasman tedavisi: Hormon içeren ilaçlar menopoza bağlı semptomları dengelemek için kullanılır.

Hormon: belli organ ve dokuları etkileyen ve vücudun farklı bezleri tarafından salgılanan kimyasal maddelerdir.

Hiperplazi: Hücrelerin aşırı büyümesidir. İyi huylu meme değişikliklerinin birkaç tipinde hiperplazi olabilir.

İnsiziyonel biyopsi: Mikroskop altında incelemek için cerrahi olarak anormal dokudan bir parça alınmasıdır.

İnfeksiyon: Bakteri ve virüs gibi mikroorganizmalar tarafından vücut dokularının istilasıdır.

İnfiltre kanser: Komşu organlara, koltuk altı lenf bezlerine veya vücudun diğer bölümlerine yayılmış olan kanserdir (invazif kanserlerle aynı)

İnflamasyon: Vücudun hasara karşı koruyucu cevabıdır. Inflamasyon sıcaklık, kızarıklık, şişlik, ağrı ve fonksiyon kaybı ile belirlenebilir.

İntraduktal papilom: Meme kanallarına yerleşen siğile benzeyen küçük bir oluşumdur.

İnvaziv kanser: Komşu organlara, koltuk altı lenf bezlerine veya vücudun diğer bölümlerine yayılmış olan kanserdir (infiltre kanserlerle aynı)

Lazer ışını ile tarama: Meme kanserinin tanısında halen araştırma aşamasında olan bu yöntemde lazer ışını memeden geçerken özel bir kamera kullanılarak resimler çekilir.

Lob, lobulus, asinüs: Memenin süt üreten dokularıdır. Her bir meme 15-20 lobdan her bir lob 20-40 lobulustan ve bunların her biri de 10-100 arasında asinüsten oluşur. Asinüslarda meydana gelen süt, kanallar ile meme ucuna taşınır.

Lokalizasyon biyopsisi: Sadece mammografi ile saptanan anormal dokuları tespit etmek için kullanılır.

Lumpektomi: Ameliyatla sadece kanserli meme kitlesinin çıkartılmasıdır, genellikle ardından radyoterapi uygulanır .

Lenf sistemi: Enfeksiyon ve hastalıklarla mücadele eden hücreleri üreten, depolayan ve taşıyan doku ve organlardır.

Makrokalsifikasyonlar: Kaba kalsiyum birikintileridir. Genellikle yaşlanmaya, eski travmalara, veya enflamasyonlara bağlı ortaya çıkar ve iyi huylu değişikliklerle ilişkilidir.

Magnetik rezonans görüntüleme (MRI): Vücut bölümlerinin kapsamlı görüntülerini elde etmek için bilgisayara bağlanmış güçlü bir mıknatısın kullanıldığı bir tekniktir.

Kötü huyluluk: Kanser olma durumudur. Kötü huylu tümörler çevredeki dokuları istila edebilir ve vücudun diğer bölümlerine yayılabilir.

Meme kanalı ektazisi: İyi huylu meme değişikliğidir. Meme ucunun altında bulunan kanallar genişler ve bazen de enfekte olur.

Mamogram: Memenin filmidir
.
Mammografi: Röntgen ışınlarını kullanarak meme dokusunun değerlendirilmesidir.

Mastektomi: Ameliyatla memenin alınmasıdır.

Mastit: Memenin enfeksiyonudur. Genellikle emzirme döneminde görülür.

Menopoz: Kadınlarda adetin kesilmesidir. Menopoz "yaşam değişikliği" olarak da adlandırılır.

Menstuel siklüs (adet): Doğurganlık çağında rahimden kan ve dokuların her ay atılmasıdır.

Mikrokalsifikasyon: Mammografide görülen, memedeki ince kalsiyum birikintileridir. Bazen mikrokalsifikasyonlar meme kanserinin bulgusu olabilir.

Mutasyon: Genlerin sayısal ve yapısal olarak değişimidir.

İğne biyopsisi: Mikroskopik değerlendirme için bir miktar hücre ve dokunun iğne ile alınması işlemidir.

Meme ucu akıntısı: Meme ucundan sıvı gelmesidir.

Ele gelmeyen kitleler: Mammografide görünen fakat elle hissedilemeyen kanserlerdir.

Tek aşamalı işlemler: Biyopsi ve cerrahi tedavi tek aşamada yapılır.

Palpasyon: Parmak uçlarını kullanarak alttaki doku ve organları inceleme işlemidir. Klinik meme muayenesinin en önemli bölümü kitle arama açısından yapılan meme palpasyonudur.

Patolog: Mikroskop altında hücre ve dokuları inceleyerek tanı koyan bir hekimdir.

Pozitron emisyon tomografi (PET): Radyoaktif kaynaklardan yayılan uyarıların insan vücudundaki dağılımını görüntüye dönüştüren bir tekniktir

Profilaktik mastektomi: Bireyde kanser gelişme riskini azaltmak için kanser varlığı bilinmeyen memenin ameliyatla alınmasıdır.

Rad: Radyasyonu ölçme birimidir.

Radyasyon: Dalgalar veya partikül akıntıları tarafından oluşturulan enerjidir. Radyasyon amacına göre farklı dozlarda kullanılmaktadır. Düşük doz tanı amacıyla yüksek doz tedavi amacıyla kullanılır.

Risk: İnsanın yaşamı ve sağlığı için olumsuz sonuçlanabilen ve genelleştirilemeyen bazı olasılıkların hesaplanmasıdır.

Risk faktörleri: Bireyin kanser riskini artıran durum ve ajanlardır. Risk faktörlerinin kanser yapması şart değildir, onlar belirleyici olabilir.

Sklerozan adenozis: Meme lobullerinde dokunun hızlı büyümesi ile gelişen iyi huylu bir değişikliktir.

Tarama amaçlı mammografi: Semptomsuz bireylerde kanser gibi hastalığın belirtilerini değerlendirmede kullanılan meme grafisidir.

Sonogram: Ultrasonografinin meydana getirdiği görüntüdür.

Stereotaktik lokalizasyon biyopsisi (İşaretleme biyopsisi): Özel olarak saptanan bir bölgeyi tam olarak belirlemek için üç boyutlu röntgeni kullanan bir yaklaşımdır. Elle hissedilmeyen anormalliklerde iğne biyopsisi ile birlikte kullanılır.

Cerrahi biyopsi: Mikroskopik değerlendirme ve tanı için dokuların cerrahi olarak alınmasıdır. Hem eksizyonel hem de insizyonel olabilir.

Tamoksifen: Meme kanserinin tedavisinde kullanılan hormonal bir ilaçtır ve kanseri önlemede de test edilmektedir.

Tümör: Dokunun anormal büyümesidir. İyi huylu veya kötü huylu olabilir.

Tümör belirleyicileri: Hastalığın ilerlemesini gösteren, kanser hücrelerinde bulunan genlerin değişmesi ile meydana gelen proteinlerdir.

İki aşamalı işlemler: Genellikle biyopsi ve tedavinin bir iki hafta arayla iki aşamada yapılmasıdır.

Ultrasonografi: Vücut dokularının görüntüsünü oluşturmak için ses dalgalarının kullanımıdır

Röntgen ışınları: Radyasyonun yüksek enerji şeklidir. Vücuttan geçerek bir film üzerine vücut yapılarının görüntü-lenmesini sağlar. Meme grafisi mammografi olarak adlandırılır

Çeviri: Dr. Gülbeyaz Can İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu İç Hastalıkları Hemşireliği ABD
(Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsünün Yayını No. 97-3536)

Hekime Sorulacak Sorular

Meme kanserinden korunma / kanserin tedavisinde sizin de aktif bir katılımcı olmanız önemlidir. Hekiminize sorular sorarak ve endişelerinizi dile getirerek bilgilenin. Aşağıda hekime sorulabileceği düşünülen soruların bir listesi sunulmuştur:

- Kendi kendine meme muayenesi (KKMM) yaparken ne aramalıyım?
- Kitleleri normal meme dokularımdan nasıl ayırt edebilirim?
- Mememdeki kitlenin türü nedir?
- Biyopsi yaptırmam gerektiğini düşünüyor musunuz?
- Cerrahi biyopsi gerekliyse, bu lokal anestezi ile (bayıltmadan, sadece uyuşturarak) yapılabilir mi?
- İki aşamalı biyopsi yapılması gerektiğinden nasıl emin olabilirim? (Böylece tedavi seçenekleri üzerinde düşünmek ve belki de yeni bir görüş almak mümkün olacaktır)
- Kitle kanserliyse, hastane ya da klinik östrojen ve progesteron testi yaptırır mı?
- Eğer kanser tanısı konursa, ne tür bir tedavi önerirsiniz?
- Mememi aldırmaya karar verirsem, göğüs kaslarını çıkaracak mısınız? Cevabınız evet ise, neden?
- İleri yıllarda alınan memenin yeniden yapılabilmesi için gereken her şeyi yapacak mısınız?
- Lenf bezlerime kanser yayılmışsa, beni röntgen veya destek tedavi için bir kanser uzmanına gönderecek misiniz, yoksa siz de böyle bir tedaviyi uygulayabilecek durumda mısınız?
- Radyasyon tedavisi, kemoterapi ve hormon tedavisinin yan etkileri nelerdir?
-Gerek meme kanseri konusunda bilgilenmek, gerekse tedavi ve rehabilitasyonla başaçıkabilmek için başvurabileceğim bölgesel kaynaklar nelerdir?


Kaynak: http://www.adnanaydiner.com/

MEMEDEKİ KİTLELER VE MEME KANSERİ (Soru CeVAP)

GİRİŞ

Memelerinizde herhangi bir kitle veya değişiklik fark ederseniz, birçok kadın gibi telaşa kapılırsınız. Aklınıza ilk gelen düşünce, bunun kanser olabileceğidir. Muhtemelen hemen hekimi ararsınız, belki de korkularınızın doğrulanacağından korkarak randevuyu geciktirirsiniz.

Böyle bir durumda kendinizi huzursuz veya morali bozuk hissetmeniz doğaldır, kontrol için en kısa zamanda harekete geçmeniz gereklidir. Bununla birlikte, memedeki çoğu kitlenin kanser olmadığını da bilmelisiniz. Eğer kitle kanserse, tedavi ve sağkalım açısından erken tanı çok önemli bir anahtardır. Çok erken evrede kanser belirlenen kadınların %95’i, hatta daha fazlası hastalık belirtisi göstermeden 10 yıldan fazla yaşamaktadırlar. 10 yıldan uzun yaşayanların gerçekten tam olarak iyileşip iyileşmedikleri kesin değildir, ancak çoğunun iyileştiği düşünülür.

Meme kanseri %65-70 oranında bizzat kadınlar tarafından belirlendiğinden, kendi kendine meme muayenesi tüm kadınların öğrenmesi gereken yaşam kurtarıcı bir tekniktir. Erken tanıda önemli noktalardan biri de mammografidir. Bu, memedeki kitle henüz hissedilmeden önce belirlenmesini sağlayan bir röntgen tekniğidir. Ancak mammografinin kendi kendine meme muayenesinin (KKMM) yerini tutmayacağı unutulmamalıdır. Hiçbir tanı testi %100 doğru sonuç vermediğinden, bazen mammografi ile saptanamayan tümörler KKMM ile belirlenebilir.


Bu yazının amacı, meme kanserinden korunma, kanserin erken tanısı, iyi huylu kitleler, meme kanseri ve tedavisine ilişkin en sık sorulan sorulara yanıt vermektir.




Soru: Meme dokusu normalde nasıldır?
Yanıt: Meme dokusu yağ, bağ dokusu (destek doku), salgı bezleri, lob adı verilen 15-20 bölüm ve bunun daha küçük bölümleri olan lobüllerden meydana gelir. Lob ve lobüller, meme ucunda sonlanan, kanal adı verilen ince tüplerle birbirine bağlanır. Bu yapıların yoğunluğu her kadında farklı olduğundan memelerin büyüklüğü, şekli ve hissi de farklıdır; bu nedenle normal bir meme tanımı yapmak imkansızdır.
Kadının meme dokusu yaşamı boyunca değişiklikler gösterir. Yaş, adet dönemleri, gebelik, bebek emzirme, doğum kontrol hapları ve menopoz meme yapısını etkileyebilir. Bir kadın için KKMM ile kendi normal meme dokusunu tanıması ve meydana gelebilecek değişiklikleri anlayabilmesi çok önemlidir. Bir değişiklik farkederseniz, korkunun sizi hekime başvurmaktan alıkoymasına izin vermeyiniz.


Soru: Mememde anormal bir kitle olup olmadığını nasıl anlayacağım?
Yanıt: Düzenli olarak KKMM yaparak kendi normal meme dokunuzu tanıyacak, böylece değişiklikleri farkedebileceksiniz. Daha önceki meme muayenelerinizde hissetmediğiniz kitleler normal değildir. Adet kanamanızdan birkaç gün önce veya kanama sırasında hissedilen kitleler genellikle kistlerle (bir kesede sıvı toplanması) ilgili olup kanama sona erdiğinde bu kitleler de geriler (küçülür). Eğer tekrar muayene ettiğinizde kitle hala kaybolmamışsa, hekime başvurunuz.


Soru: Mememde bir kitle olursa hangi hekime başvurmam gerekiyor?
Yanıt: Bir jinekologa veya aile hekiminize başvurmanız gerekiyor; hekim biyopsi gerektiğini düşünürse sizi bir onkologa gönderecektir.


Soru: Hangi kadınlar meme kanseri açısından daha risklidir?
Yanıt: 50 yaşındaki veya daha yaşlı olan kadınlar; yakın akrabalarında (anne, kız kardeş) meme kanseri olanlar; çocuğu olmayanlar veya ilk çocuklarını 30 yaşından sonra doğuranlar; daha önce meme kanseri olanlar, meme kanseri açısından daha risklidirler. Ancak yine de tüm kadınlarda meme kanseri riski olduğu unutulmamalıdır. Son zamanlarda, çok sayıda “kanser geni” keşfedilmektedir. Örneğin; bazı meme kanserli hastalarda BRAC1 ve BRAC2 geninde sorun olduğu saptanmıştır. Bu bilimsel çalışmalar, kanserin daha çok kalıtsal olduğu izlenimi vermektedir; ancak uzmanlar tüm kanserlerin sadece % 5 – 10’ unun kalıtsal olduğunu tahmin etmektedirler. Kanserler çok büyük oranda, diyet gibi çevresel faktörler sonucu oluşan genetik hasara bağlıdır.


Soru: Tehlikeli olabilecek kitleleri saptayabilmek için ne yapmalıyım?
Yanıt: Düzenli olarak, aşağıda belirtilen kendi kendine meme muayenesi yapmalı ve mammografi çektirmelisiniz.

Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM)
Tüm meme kanserlerinin % 65-70’i bizzat kadınlar tarafından saptandığından, 20 yaşın üzerindeki kadınlar KKMM yapmayı öğrenmelidir. KKMM’nin ne sıklıkta yapılması gerektiğine dair çok kesin bir bilgi yoktur, ancak meme dokunuzun görünümünü ve özelliklerini tanıyabilmeniz için birçok uzman bunun ayda bir kez yapılmasını önermektedir. Böylece aydan aya meme dokunuzda oluşabilecek değişiklikleri fark edebilirsiniz. Normalden farklılaşmayı erken fark edersiniz. Adetten kesilmediyseniz KKMM için en uygun zaman memedeki şişlik ve hassasiyetin azaldığı dönem olan adetin başlangıcından bir hafta sonraki dönemdir. Adet görmüyorsanız, örneğin ayın ilk günü gibi akılda kalabilecek belirli bir gün belirleyiniz.



Kendi kendine meme muayenesi şu şekilde yapılır:
Bir aynanın karşısına geçiniz. Her iki memenizi alışılmışın dışındaki özellikler (meme ucundan akıntı, cildin çekilmesi, büzüşmesi) yönünden gözleyiniz. Sonraki iki adım memelerin şekil ve sınırları ile ilgili değişiklikleri fark edebilmek içindir. Bunları yaptıkça göğüs kaslarınızın gerildiğini hissedebilmelisiniz.
Ellerinizi ensenizde birleştirerek başınızı öne doğru iterken aynada memelerinize dikkatle bakın.
Ellerinizi belinize koyarak sıkıca bastırın, belinizi geriye doğru iterken omuz ve dirseklerinizi ileri doğru itin. Bazı kadınlar bunun devamı olan adımları duşta yapmaktadır. Eller sabunlu ciltte daha kolay kaydığından parmaklarınızın altındaki dokuya daha fazla konsantre olabilirsiniz.
Sol kolunuzu kaldırın. Sağ elinizin üç veya dört parmağıyla sıkıca ve dikkatle bastırarak sol memenizi muayene edin. Memenin dış bölümünden başlayarak parmaklarınızın düz bölümüyle küçük daireler çizin, memeyi dıştan uca doğru küçük dairelerle inceleyin. Tüm memeyi muayene ettiğinizden emin olun. Alışılmışın dışında bir kitleye karşı dikkatli olun.
Meme ucunu yavaşça sıkarak akıntı olup olmadığını kontrol edin. 4 ve 5. Adımları sağ memeniz için de uygulayın. Aynı adımları yatar pozisyonda da tekrar edin.
Sol kolunuz başınızın altında, sol omzunuz bir yastıkla desteklenmiş olacak şekilde sırtüstü uzanın. Bu pozisyon memeyi düzleştirerek muayeneyi kolaylaştırır. Daha önce anlatılan dairesel hareketleri burada da tekrarlayın. Aynı şeyi sağ meme için tekrar edin.


Mammografi
35 – 39 yaşlarındaki kadınlar, daha sonra meme dokularında meydana gelebilecek değişiklikleri karşılaştırmak için, mammogram çektirmelidir. Bunun ne sıklıkta yapılacağına ise, meme muayenesi yaptıktan ve mammogramınızı inceledikten sonra hekiminiz karar verecektir. 40 – 49 yaşlarındaki kadınlar için, her yıl veya iki yılda bir mammografi önerilir. 50 yaşından sonra, her yıl mammografi önerilir (aylık KKMM ve yılda bir hekim tarafından yapılan meme muayenesine ilave olarak). Mammogram ile KKMM sırasında hissedilemeyecek kadar küçük olan tümörler saptanabilir.


Soru: Mammografi radyasyon açısından riskli midir?
Yanıt: Mammografi ile alınacak radyasyon miktarı dikkate alınmayacak kadar düşüktür.


Soru: Meme nasıl muayene edilir?
Yanıt: Hekiminiz meme muayenesini çeşitli şekillerde yapabilir:
Palpasyon memenin fizik muayenesidir. Hekim dokuları değerlendirmek için her bir memeyi elleriyle muayene eder.
Mammografi, meme dokusunun görüntüsünü bir film veya kağıt üzerine almak için düşük dozda radyasyonun kullanıldığı bir görüntüleme tekniğidir. Bu teknik, bir kitlenin kanserli olup olmadığını belirlemede yardımcı olabilir. Genellikle kitle elle hissedilmeden önce mammografi ile saptanabilir.
Ultrasonografi meme dokusuna yüksek frekanslı ses dalgalarının gönderildiği bir yöntemdir. Bu dalgaların yansıması, elektronik olarak memenin iç dokusunun görüntülerine dönüştürülür. Bu yöntem daha çok bir kitlenin katı bir kitle mi, yoksa bir kist mi olduğu konusunda fikir verir. Kitlenin kanserli olup olmadığı konusunda bilgi vermez.
Biyopsi bir kitlenin gerçekten kanserli olup olmadığını belirlemek için gereklidir. Bunun için kitlenin tümü veya bir bölümü çıkarılır. Çıkarılan doku, kanserli olup olmadığını belirlemek için patolog tarafından mikroskop altında incelenir.


Soru: Memedeki kitleyi incelemek için kullanılan diğer biyopsi türleri nelerdir?
Yanıt: Biyopsi, kanserli olup olmadığını anlayabilmek için, tanı amacıyla bir kitlenin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Çok sayıda biyopsi türü vardır. En yaygın olanı tüm kitlenin alındığı eksizyonel biyopsi veya lumpektomidir. Sadece kitleden küçük bir parça alınacaksa, işlem insizyonel biyopsi adını alır. Bu yöntem genellikle tümör büyük olduğunda ve basit bir eksizyonla çıkarılamadığında uygulanır. Son olarak da, kitleden birkaç hücrenin alındığı “iğne aspirasyonu” yöntemi vardır. Bu yöntem genellikle, hekim muayenesi ve mammografi sonucunda kitlenin kanserli olabileceğinin ve büyük bir operasyon gerektirdiğinin düşünüldüğü durumlarda kullanılır.


MEMENİN İYİ HUYLU KİTLELERİ


Soru: En yaygın iyi huylu tümör türleri nelerdir ve bunlar nasıl tedavi edilir?
Yanıt:
Fibrokistik değişiklik (fibrokistik hastalık) iyi huylu meme kitleleri ile ilgili en sık karşılaşılan durumdur. Kanser değildir, ancak periyodik hormon değişikliklerine bağlı iyi huylu bir değişikliktir. Bu kitle veya kistler, genellikle adet kanamasından önce büyüyen ve hassaslaşan içi sıvı dolu keselerdir. Kistik hastalık genellikle 35- 50 yaş arasındaki kadınlarda görülür. Genellikle her iki memede, çok sayıda ve farklı büyüklüklerdedir. Kistler daha çok memenin koltukaltına yakın bölümünde görülür ve meme dokusu içinde hareketlidir. Menopoz sonrası bunlar genellikle daha az görülür, hatta tamamen kaybolur. Çoğu fibrokistik değişiklik özel bir tedavi gerektirmez. Aslında, bunların etkili bir tedavisi yoktur. Kistler büyükse, içindeki sıvı alınabilir. Durum sık tekrarlarsa cerrahi operasyon düşünülebilir.
Fibroadenomlar en fazla 20 – 40 yaş arasında görülür. Bu iyi huylu tümörler genellikle ağrısızdır. Sert ve elastik, hareketli, sıklıkla yuvarlaktır. Tedavisi cerrahidir.
Travmatik yağ nekrozu yaşlı kadınlarda ve çok büyük memeli kadınlarda görülür. Bu memeye olan darbeler sonucu görülebilir, ama sıklıkla kadınlar bir travma hatırlamazlar. Darbe, meme dokusundaki yağın iltihaplanmasına, yuvarlak ve sert bir kitle haline gelmesine neden olur; ağrı olabilir veya olmayabilir. Bazen meme cildi kızarır veya morarır. Bu durumun kanserle bir ilgisi yoktur.

Uyarı: Bir kitle bulursanız, buradaki tanımlamalara dayanarak kendi başınıza tanı koymaya çalışmayın. Hekiminizle kontrol edin.


Soru:
Kitleler değişir mi?
Yanıt: Bazı kitleler, özellikle kistler, boyut olarak değişiklikler gösterir. Örneğin; adet kanaması bittikten sonra kist küçülebilir. Ancak kitlenin boyutlarındaki değişikliklerin kanserde görülebileceği belirtilmelidir. Kitlenin katı bir tümör mü, bir kist mi olduğunun cerrah tarafından araştırılması önerilir. Cerrah kitlenin alınması mı, izlenmesi mi gerektiğine karar verecektir.


Soru: İyi huylu meme hastalığım olursa, bu durum meme kanseri riskimi artırır mı?
Yanıt: Fibrokistik hastalık ile kanser arasında kesin bir ilişki olduğuna dair bir veri yoktur. Ancak, bazı iyi huylu lezyonların prekanseröz olduğu (kansere dönüşebileceği) düşünülür. Biyopsi ile iyi huylu değişiklikler saptandığında, hekime değişikliklerin türünü ve sizin kanser riskinizi artırıp artırmadığını sorunuz.


Soru: Memedeki ağrı ne anlama gelir?
Yanıt: Çoğu kadın adet döneminde memelerinde hassasiyet, ağrı ve kitleler hisseder. Bu normal hormonal değişikliklerle ilgilidir. Bu rahatsızlık genellikle kanamadan sonra geçer. Ayrıca bu belirtiler menopoz sonrası dönemde de görülebilir. Fibrokistik değişiklikler de ağrıya neden olabilir. Eğer memelerinizde geçmeyen bir ağrı olursa, hekiminizle konuşunuz.


Soru: Meme başımda akıntı farkedersem ne yapmalıyım?
Yanıt: Eğer bebek emzirmediğiniz halde meme ucunuzda akıntı (berrak, kanlı vs.) varsa hemen hekiminize gitmelisiniz. Akıntının nedenini bulabilmek için bir parça sıvı alınarak laboratuvarda analiz edilebilir.


Soru: Gebelik sırasında mememde kitleler olursa endişe duymalı mıyım?
Yanıt: Gebelik sırasında, süt bezleri şişer ve memeler büyür. Gebeyken meme muayenesi güç olduğundan, kitleden şüphelendiğinizde, gecikmeden hekime başvurunuz.


Soru: Fibrokistik değişiklikleri önlemek için yapabileceğim bir şeyler var mı?
Yanıt: Şu anda, fibrokistik hastalığı önlediği kanıtlanmış bir yöntem yoktur; ancak belirtileri azaltabileceği düşünülen yöntemlerle ilgili bazı çalışmalar vardır. Bir araştırmaya göre, kahve, çay, bazı içecekler ve çikolatada kafeinden kaçınma, kistik değişiklik belirtilerini azaltabilir. Özellikle adetin 14. gününden sonra olmak üzere tuz alımının azaltılması önerilmektedir. Ancak bu önlemlerin hiçbirinin etkinliği kanıtlanmış değildir; bunları uygulamadan önce hekiminizle görüşmek isteyebilirsiniz.



MEME KANSERİNİ ÖNLEMEDE YAŞAM ŞEKLİ DEĞİŞİKLİKLERİ

Soru: Yaşam şekli ile ilgili hangi faktörler meme kanseri gelişmesine neden olur?
Yanıt: Genelde, kanserlerin % 60-70’inin diyet ve sigaradan kaçınma ile önlenebileceği
belirtilmektedir. Özellikle meme kanserinde, yaşam şekli ile ilgili birçok risk faktörü olduğu düşünülmektedir:

Diyet: Laboratuvar çalışmaları ve insanların yeme alışkanlıkları ile ilgili çalışmalar, yağlı diyetlerin diğer kanserler gibi meme kanseri riskini de artırdığını göstermiştir. Ayrıca alkol de, meme kanseri riskini artırmaktadır.
Şişmanlık: Bilimsel veriler şişmanlığın (kişinin ideal kilosundan %20 fazla olması) meme kanseri riskini artırdığını göstermektedir.
Hareketsiz yaşam: Bilimsel çevreler, az da olsa egzersizin meme kanseri riskini azaltabileceği konusunda hemfikirdir.

Meme kanserini etkileyen birçok faktör kontrol altında tutulamasa da, yaşam şeklinizle ilgili riskleri kontrol etmek sizin elinizdedir. Bu nedenle, kontrol edemediğiniz faktörlerin etkisi yanında neler yediğinizi de gözlemelisiniz. Aşırı yemekten kaçınmalı ve hemen her gün orta düzeyde egzersiz yapmalısınız. Alkol kullanıyorsanız, ılımlı miktarda almalısınız (kadınlar için günde en fazla bir kadeh).


MEMEDE KANSERLİ KİTLELER

Soru: Meme kanserinin uyarıcı belirtileri nelerdir?
Yanıt: Memede kitle veya meme dokusunda kalınlaşma, memenin şeklinde değişiklik, meme ucundan akıntı, meme ucunun bir tarafa doğru çekilmesi, cilt rengi veya dokusundaki değişiklik, şişme, kızarıklık veya sıcaklık artışı.

Soru: Meme kanseri nedir?
Yanıt: Meme kanseri, meme dokusunda kanserli hücrelerin bulunduğu bir hasatlıktır. Normalde, vücudun tüm bölümlerindeki hücreler, büyümeyi sağlamak veya yıpranmış dokuları onarmak için belli bir düzen içinde çoğalırlar (bölünürler). Meme kanserinin özelliği ise, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz ve anormal bölünmesidir. Bu hücreler tümörden koparak komşu dokuları istila edebilir ve vücudun uzak bölümlerine de kan ve lenf sistemi yoluyla yayılabilir. Bu sürece metastaz (sıçrama) denir. Hücrelerin bölünme hızı ve şekline göre değişen çok sayıda çeşitli meme kanseri vardır.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Soru: Tanı ve tedavide “iki aşamalı prosedür (işlem)” ne anlama gelir?
Yanıt: “İki aşamalı işlem” tanı amaçlı biyopsi ve tedavi kararları anlamına gelmektedir. 1980’den önce, meme kanseri şüphesi olan hastalar, biyopsi ile kanser şüphesi doğrulandıktan sonra ameliyat edilmekteydiler. Cerrahlar ameliyatın gecikmesi halinde kanserin yayılacağına inandıklarından, bu tek basamaklı biyopsi – ameliyat yöntemini uyguladılar. Ancak bu düşünce kanıtlanmamıştır; ve artık günümüzde biyopsi ile ameliyat arasındaki birkaç gün veya bir hafta gibi kısa bir sürenin yayılmaya neden olmayacağı bilinmektedir. Bu kısa süre size kendinizi duygusal olarak ameliyata hazırlama, sunulan tedavi seçeneklerini düşünme ve belki de ikinci bir görüşe başvurma şansı verecektir.

Soru: Tedavi yöntemi nasıl seçilir?
Yanıt: Tedavinin türü ve süresi, kanserin türüne ve sizin sunulan seçenekler arasında yaptığınız seçime bağlıdır. Meme kanserinin seyri birçok faktöre göre sınıflandırılır (evrelendirilir). Bu faktörler tümörün yeri ve büyüklüğü, tek bir kitle olup olmadığı, koltukaltı lenf bezlerine yayılıp yayılmadığı, vücudun diğer bölümlerine yayılıp yayılmadığıdır.

Soru: Meme kanseri cerrahi olarak (ameliyatla) nasıl tedavi edilir?
Yanıt: Cerrahi tedavinin türü ve şekli kanserin evresine göre belirlenir. Hekiminiz seçenekleri size sunacak ve sizinle birlikte uygun tedaviye karar verecektir. Seçenekler şunlar olabilir:
Lumpektomi (eksizyonel biyopsi veya geniş eksizyon da denir) ile memedeki kitle ve etrafındaki bir miktar doku alınır. Ardından genellikle ışın tedavisi (radyoterapi=şua tedavisi) uygulanır.
Kısmi veya segmental mastektomide tümör, etrafındaki bir miktar doku, biraz da tümörün altındaki kasları saran dokular alınır. Çoğu vakada ardından radyoterapi uygulanır.
Total mastektomide tüm meme dokusu çıkarılır. Bazen az sayıda koltukaltı lenf bezi de alınır ve kanser yayılımı açısından değerlendirilir.
Yenilenmiş radikal mastektomide tümör, tüm meme dokusu, koltukaltı lenf bezleri, göğüs kaslarını örten dokular ve bazen de bir miktar göğüs duvarı kası alınır. Bu, meme kanserinde en sık uygulanan yöntemdir.
Radikal mastektomi 70 yıldır meme kanserinde standart tedavi olarak uygulanmaktaydı. Bu yöntemle tüm meme dokusu, göğüs kasları, koltukaltı lenf bezleri tamamen alınır. Bu yöntem günümüzde nadiren, sadece kanserin göğüs kaslarına yayıldığı durumlarda uygulanmaktadır.

Soru: Cerrahi ile birlikte uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir? Destek (adjuvan) tedavi nedir?
Yanıt: Destek tedavi, tümörün nüks olasılığını azaltmak amacıyla cerrahiden sonra uygulanan tedavidir. Destek tedavi, vücudun diğer bölümlerine yayılmış olabilen ve röntgen ya da tarama ile belirlenemeyen mikroskobik kanser hücrelerini harap etmek amacıyla uygulanır. Destek tedavinin üç türü vardır:
Radyasyon tedavisi: Lumpektomi, segmental veya kısmi mastektomi sonrası uygulanan bir seçenektir.
Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek için çeşitli ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Özellikle nüks riskinin yüksek olduğu durumlarda (örneğin; kanserin koltukaltı lenf bezlerine yayıldığı durumlarda), meme kanseri nüks riskini azaltmak için kullanılır. Kemoterapi hızlı bölünen hücreleri öldürür; kanser hücrelerini öldürürken bazı normal hücrelerin de ölümüne neden olur. İlaçlar kan dolaşımına karışır, tüm vücudu dolaşır, böylece meme dışındaki kanser hücrelerini de öldürebilir. Yan etkiler her ilaçta farklı olup hafiften şiddetliye kadar değişiklik gösterir. Hekiminiz tedavinize başlamadan önce sizinle ilaçların olası yan etkileri konusunda görüşecektir.
Hormon tedavisi: Kanser hücreleri östrojen veya progesteron reseptörü içeren kadınlarda uygulanan bir yöntemdir. Hormon tedavisi ile hormonların çalışma şekli değiştirilir veya cerrahi tedavi ile hormon üreten organlar (yumurtalıklar gibi) çıkartılır. Yaklaşık 5 yıldır, erken dönem tamoxifen adlı bir ilaçla hormon tedavisi uygulanmaktadır. Uzun süreli kullanımda yan etki olarak rahim kanseri görülebilmektedir; bu nedenle hekiminizle uzun süreli kullanımın yararları ve riskleri konusunda görüşmelisiniz.

Soru: Hormon reseptör durumu nedir?Yanıt: Bu, tümör hücrelerinin hormonlara, özellikle östrojen ve progesterona duyarlılığını ölçen bir laboratuvar testidir (Östrojen reseptör durumu veya ER ya da progesteron reseptör durumu veya PR olarak bilinir). Kanserin hormon tedavisi ile tedavi edilip edilmeyeceği konusunda hekime fikir verdiğinden testin sonuçları önemlidir. Test bütün meme kanserlerinde rutin olarak yapılır. Ancak size yapılıp yapılmadığından emin olmak için hekime sormanız iyi olur.
NÜKS, SAĞKALIM VE SEYİRSoru: Meme kanserinde nüks ve sağkalım oranları nedir?Yanıt: Meme kanserli kadınlarda nüks ve sağkalım oranı, büyük oranda kanserin tanı konduğu andaki evresine ve tedavisine bağlıdır. Tümörün büyüklüğü ve lenf bezlerine yayılıp yayılmadığı muhtemelen en güvenilir göstergelerdir. Ayrıca hormon reseptör durumu ve yaş, gebelik öyküsü, aile öyküsü gibi faktörlerin de hastalığın seyrinde etkileri vardır. Tümörü küçük olan (2 cm den küçük), lenf bezlerine yayılmamış olan ve östrojen reseptör test sonucu yüksek oranda pozitif olan kadınlarda sağkalım oranları çok yüksektir. Kemoterapi ve hormon tedavisindeki (tamoksifen) son gelişmeler, tümör çapı büyük olan, lenf bezlerine yayılmış olan ve hormon reseptör test sonucu negatif olan bazı kadınlarda dahi sağkalım oranını artırmıştır. Sonuçta, rekürran (nükseden) meme kanseri de, başlangıçtaki kanser gibi, erken tanı konursa ve tedavi edilirse başarılı tedavi şansı yüksektir. Bütün nükslerin %60 'ı ilk tedaviyi takiben ilk 3 yılda, %20'si sonraki 2 yıl içinde ve %20'si de daha ileriki yıllarda ortaya çıkar. Tedavinin ardından ilk 5 yıl içinde sık sık muayene olmalı ve daha sonra da düzenli muayenelere devam etmelisiniz.

MEME REKONSTRÜKSİYONU (MEMENİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI)

Soru: Kime meme rekonstrüksiyonu yapılabilir?Yanıt: Eğer meme ameliyatı geçirmişseniz ve sağlığınız genel olarak iyiyse rekonstrüksiyon yapılabilir.Soru: Meme ameliayatından ne kadar sonra rekonstrüksiyon yapılabilir?Yanıt: Bazı cerrahlar rekonstrüksiyondan önce, meme ameliyatından kalan izin iyice iyileşmesi gerektiğine inanırlar ve cerrahi sonrası 3-6 ay beklemenizi önerirler. Bazıları ise, meme dokunuz alınırken yeni bir meme yapmayı tercih ederler. Kemoterapi veya radyoterapi gerekiyorsa, birçok plastik cerrah bu tedavileri tamamladıktan sonra rekonstrüksiyon yaptırmanızı önerir. Ayrıca rekonstrüksiyonu, memenin alınmasından yıllar sonra da yaptırabilirsiniz.Soru: Rekonstrüksiyonda ne yapılır?Yanıt: Meme rekonstrüksiyonunun başlıca 3 türü vardır; sizin için en uygun olanı, geçirdiğiniz meme ameliyatının (mastektomi=memenin alınması) türüne bağlıdır.
Basit rekonstrüksiyonda göğüs kaslarında oluşturulan bir cep içine sentetik bir madde yerleştirilir ve bu meme implantı ciltle kaplanır.
Latissimus dorsi rekonstrüksiyonu, memeniz alındıktan sonra yeterince göğüs kası ve cildin kalmadığı durumlarda uygulanır. Bu işlem ile sırtınızdan alınan cilt, kas ve diğer dokular meme bölgesine nakledilir. Yeni memeyi şekillendirmek için kaslarının altına bir implant yerleştirilir.
Rectus abdominus rekonstrüksiyonu ise, memenin alınması sırasında çok fazla cilt ve kas dokusu alınmışsa uygulanır. Cerrah karın bölgesindeki iki yatay kastan birini, cilt ve yağ dokusuyla birlikte meme bölgesine nakleder. Genellikle bir implant gerekli olmaz.
Ayrıca meme ucu ve areolanın (uç etrafındaki koyu renk bölgenin) da yeniden yapılması mümkündür.



İyileşme ve Başetme

Soru:Meme kanseri cerrahisi sonrası iyileşme ne kadar sürer?Yanıt: İyileşme süresi yaşınız, kanserin evresi ve geçirdiğiniz ameliyatın büyüklüğü gibi bir çok faktöre bağlıdır. Yenilenmiş veya radikal mastektomi yapılanlar dahil birçok hasta, herhangi bir sorun gelişmezse 5-7gün içinde taburcu olabilmelidir. Hastaların çoğu taburcu olurken kendi başına giyinebilmekte, banyo yapabilmekte ve kişisel bakımlarını sürdürebilmektedir. Kadınların çoğu ameliyattan 4-6 hafta sonra normal aktivitelerini sürdürebilmek için gereken kol ve omuz hareketlerini yapabilmekte; üç ay içinde de tüm hareketleri ağrısız olarak yapabilmektedir.Altı ay içinde de çoğu kadın eski gücüne kavuşabilmektedir.Soru: Meme kanserli hastalar için en stresli dönemler nelerdir?Yanıt: Siz de birçok meme hastası gibiyseniz, en zor dönemleriniz kitleyi fark ettiğiniz dönemin hemen sonrası, ameliyatın hemen sonrası ve taburculuktan sonraki 3-4 aylık iyileşme dönemi olacaktır. Meme kanseri olan kadınlar çaresizlik, inkar, korku, huzursuzluk, öfke, suçluluk, depresyon ve yas gibi güçlü duygular hissederler. Zamanla bu duyguların çoğunluluğunun değişeceğini bilmelisiniz. Ayrıca destek tedavi ve yan etkileriyle ilgili endişeleriniz olabilir. Aileniz de endişeli olabilir ve baş etme konusunda yardıma gereksinim duyabilir. Bu duygular ve gereksinimler normaldir. Ailenizin ve sizin yardıma gereksinim duyduğunuz her konuda yardım almalısınız. Size ve ailenize, kanserle ve tedavisiyle başetme konusunda yardım edebilecek gerek bölgesel gerek ulusal birçok organizasyon ve destek grup vardır. Bunun için kitapçığın sonundaki "ilave kaynaklar " bölümündeki listeye bakınız.

Soru: Eşim veya partnerim hastalığımı ve tedavisini nasıl karşılayabilir?Yanıt: Partneriniz de muhtemelen hastalığınızla ilgili olarak sizinle aynı duygu ve endişeleri paylaşacaktır. Yapılan bir çalışmada katılanların %81'i eşinin memesi alınırsa destek olacaklarını; meme ameliyatı sonrası sevgilerinin azalmayacağını belirtmişlerdir. Meme kanseri ve memenin alınmasına seksüel ve duygusal uyumda en önemli faktör eşler arasındaki iletişimdir. Yanlış anlamaları önlemek için her iki taraf duygularını yaşamalı; bu yaralayıcı olayla ilgili öfke ve yas duygularını ifade etmelidir.


Çeviri: Zeliha Tülek, MSc. İstanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu
İç Hastalıkları Hemşireliği ABD

Kaynak: http://www.adnanaydiner.com/

Diğer Sayfalarıda Dolaşın